das kapital i karl marx a kimler yazdırdı

entry5 galeri
    1.
  1. hayat ve felsefe adına uzun uzun düşünürken birden aklıma gelen soru. aslında birden gelmedi, bir birikimin eseri bu soru. şüphelenmeye açıkçası daha önceden başlamıştım ama artık emin olduğum bir şeyler var. bunu marx'ın çarpık adalet anlayışından rahatlıkla çözebiliriz ve evet kanıtlayacağım bunu ama önce marx'ın geliştirdiği bu felsefeyi eleştirmek lazım sağlıklı olarak.

    özel anlamında komunizm ve ona bağlı olan adaletli kişi ile ilgili olarak, yüksek görevlerin, zenginliklerin veya politik topluluğun üyeleri arasında paylaşılan tüm mallann dağıtımına uygulanan birinci tür adalet ile düzeltici adalet olan bir ikinci tür adalet vardır, öngörüsü öyle sallantıda kalıp reel politik dengelerden uzak bir yapı izliyor.

    birincisi için, ''adil kişi zorunlu olarak dört unsuru taşır marx!a göre; sözkonusu kişilerin sayısı ikiyse, içinde bulunduğu şeylerin sayısı da ikidir. ye bu, kişiler ve şeyler için aynı eşitlik olacaktır: kişiler arasında ve şeyler arasında aynı ilişkiler olacaktır. eğer kişiler eşit değilseler, eşit paylan olmayacaktır; ister eşit kişiler, eşit olmayan paylar alsınlar, ister eşit olmayan kişiler eşit pay alsınlar bu sebeplerden dolayı kavgalar, istekler olmaktadır''. öngörüsüde çok aritmatik olduğundan realistik değildir.

    marksisizm anlayışına göre apaçık bir olgu olan fazla merkezci olması bazı şeylerin bu görüşe direk etki yaptığını gösterir. aslında her ideoloji, paylaşımlardaki adaletin değere göre bir orantıyı içerdiğini kabul etmektedir ama bu değeri herkes aynı şekilde anlamamaktadır. zamanın şartlarında demokrasi taraftarları değeri özgürlüğün içine yerleştiriyorlar, oligarşi taraftarları değeri ya zenginliğin içine ya da doğuşun içine yerleştiriyorlar, aristokrasi taraftarları ise erdemin içine koyuyorlar. o halde sosyalizm'de adil olan şey orantılı ve daha muallak bir şeydir... işte adil olmayan şeyin ilk türü. ikincisine gelince bu düzeltici adalettir, sözleşmelere ve insanların arasında istemli veya istemsiz ilişkilere uygulanan adalettir ki; sosyalist adalet daha verimci evet ama öyle. bu adaletin öncekine göre farklı bir biçimi de yoktur. ortak malların bölüştürücü adaletinin daha önce belirttiğim orana uyması gerekir (ortak zenginliklerin bir dağıtımının sözkonusu olduğunu varsayalım: bu dağıtım herkesin birbirine göre verdikleri katkıların oranına göre olacaktır, bu cins bir adalete göre haksızlık bu ilişkiden ayrılan dağıtımdır) ama sosyalist sözleşmelerdeki adalet, belirtmeye çalıştığım sözkonusu olan orana göre değil, aritmetik orana göre bir tür eşitliktir ve haksızlık bir tür eşitsizliktir. yani zaten marx gayet brujuva bir sistem yaratmıştır.

    anlattığım bu marxist paradoxlar değerli bir insanın aşağı sınıftan bir insanı soymasının veya tersinin olmasının, değerli bir insanın veya aşağı sınıftan bir insanın zinadan suçlu olması gibi bir algılayışla günümüze kadar sirayet etti ne yazıkki.sosyalist kavramlarlar, yalnızca birinin haksızlığı yapan, diğerinin kurban olup olmadığına, birinin bir zarara neden, diğerinin bundan zarar görüp görmediğine bakarak, neden olunan zarardan (kişilere gelince onlara eşit davranır) doğan farkla ilgilenir. bu şekilde lider kısmı haksızlık tarafından yaratılan eşitsizliğin içinde eşitliği sağlamaya çalışır. biri dayak yer öbürü dayak atarsa, biri öldürür, diğeri ölürse, maruz kalman şeyle yapılan şey arasında eşit olmayan bir dağılım vardır. sosyalist sistem, suçlunun avantajlarını elinden alarak ceza yoluyla eşitliği yeniden sağlamaya çalışır ki ne alaka, o olgu sizin eseriniz.

    evet gayet açık soruyorum. das kapital'i zamanının hangi dış güçleri yazdırdı? ben şahsen yahudilerden şüpheleniyorum ama neyse onu da sonra açıklarım.
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük