ezan tüm dünya'da arapça okunur. türkiye'de, avrupa'da, rusya'da ya da tanzanya'da ezanın dili hep aynıdır yani mozambik'e gittiğinizde ezanı portekizce* olarak duymazsınız.
ezanın yeryüzünde bir ahengi vardır. doğudan batıya doğru ezan hiç bitmeden devam eder, belki farklı aksanlarda ama aynı dilde ve aynı makamda. hatta uzaydan dinleme şansımız olsa, dünya'dan aralıksız duyulan tek sesin ezanın sesi olduğunun farkına varabiliriz.
lakin bu tartışmalar niye bizde yıllardır yapılır anlamak mümkün değildir, birileri böyle konuların konuşulmasını mı istiyor acaba?? suni kutuplaşmalar mı yapmak amaçları??
konuyu geçmişimden bir kesitle bağlamak isterim;
eskiden evimiz kadıköy moda'daydı ve karşısında bir rum kilisesi vardı. benim odam tam kilisenin çanına bakardı ki çan çaldığı zaman yatağımın titrediğini bile hissederdim. hal öyleyken, çanın sesi kafamda zonkladığı zamanlarda dahi, hiçbir zaman, çanlar artık sussun ya da çanın yerine, biri gitar solo geçse gibi şeyler demedim, düşünmedim.
çünkü, o kilisenin orada var olma amacına saygım vardı.
aslında herşey bu kadar basit iken belki de sorun paradigmamızdır...