13.
-
ben buyum...
çoğu zaman, istanbul'un en renkli semtini dolduran restoranların bulunduğu caddenin ara sokaklarında satılan yarım ekmek tavuk dönerim.
+ ayranım.
50 kuruşum daha varsa cebimde, az ötede duran seyyar tezgahtaki bir adet halka tatlısıyım.
arabaların yarıştığı caddebostan'da onları izleyen tek yayayım.
meteliksiz olduğum için yolda bulduğun kağıt paranın sevinciyim.
vicdanım!
bulduğun o parayı attığın bağış kutusuyum, bir cuma çıkışıyım.
dolayısıyla maneviyatım.
simitini sadece martılarla paylaşmış birisiyim.
mendil satan kıza verdiğin bir lirayım.
otobüsün arka beşlisinde oturan dört kişinin tanımadığı beşinci kişiyim.
o kişinin kulaklığıyım; daldığında, gözü uzaklara baktığında çalan şarkıyım.
köşedeki parkta, o kıza açılmak için içtiğin bir yudum birayım.
ilkin korkuyum, çekinceyim ama o yudumla gelen deli cesaretiyim.
kaçtığın karanlık, kaçırdığın kıl payıyım.
imkanlar ve avantajlarım.
öte yandan protez bacak ve isteyip yapamadınlarınım.
işte şu köşeyi mesken tutmuş dilencinin muhtaçlıkla dolu mahcubiyet bakışıyım.
çocukluğun, hastalıkların, sümüklerin ve anne olup başında sabahlayışlarınım.
emeğin, topuğuna ve eline nakşettiği nasırım.
eve getirip ailene vermeye kıyamadığın her kuruşum.
özveriyim!
internet kafede çalışmayan kulaklığım.
ben hayatım. ta kendisiyim.
tüm bunlara rağmen güzel geçen günün arda kalan kısmını bir mükafatmışçasına ayırabileceğin biri hiç değilim.
ben insanım, senin uzak olduğun kadar içindeyim hayatın.