roma hükümdarı pontus pilatius'un isa'ya sorduğu meşhur soru gerçekliğin ne olduğu. insan dili, "kesin gerçeklerin" belirlediği keskin çizgiler olmadan zaten var olamaz. Örneğin, "Ben sana yazıyorum." Zıtlıksızlıklar yasasına göre bu cümle şu anlama gelir: "Ben sen değilim." Hayatımız parçalardan oluşan bir bütünlük oluşturduğuna veya her bütün parçalardan oluştuğuna göre, hayatımızdaki doğru ve gerçeklerin çoğunluğu, göreceli gerçeklerden oluşur.
Ne hoştur insanın bir gül açası, Koşan göklerde kuş gibi uçası, Bulutlarla yagmur olup ağlamak. Gitmek, sona ermeden, bir zamanda... Başıboş bir tekne gibi ummanda,
Fırtınalarda ne yelken, ne bayrak. Fakat beni sen uyandır, ey zeka !
Bak ! Sarhoş eden, davet eden bu olüm, içinde ben salt bir ademoğluyum, Korkan, ölüsünü hatırlayarak. ışığın boşandığı gerçek düş ! Yaşamak... eken insan, veren toprak. mesela yaşamak... ve sonunda ölmek gerçeğini inkar edemeyiz...