dünyanın şu anki haline bakarak olmasının ümit edildiği düzendir. anarşizmin temeli kişinin kendisidir. aslında her birey kendini kendini idare edebilecek güce sahiptir. bir insanın başka bir insanı yönetmesine gerek yoktur. sanki şu anda bizi yöneten insanların bizlerden çok farklı veyahut bizi yönetmelerine ihtiyacımız varmış gibi.
anarşizmin uygulanması için devletlerin yok olmasından çok zihinlerde değişim yaşanmak zorundadır. insanların bu yönetilme duygusundan uyanıp özgür ve bilinçli bireyler haline gelmelidir ve anarşizmin insanlara olması istendiği şekilde yorumlanıp yıkımı, kaosu isteyen bir görüş gibi sunulmasından dolayı bu ön yargı kırılmalıdır.
devlet, kurallar,yasalar koydu diye hiç kimse hırsızlık yapmayıp, cinayet işlememeyi düşünmez. anarşizmde her birey özgür olarak doğar ve devletlerin ortaya çıkardığı toplumsal sınıf, toplumsal baskı yada mecburiyetten dolayı insanlar suça eğilim göstermez. aksine devletlerin güç ve zenginlik hırsları yüzünden yıllardır savaşlar çıkmış, birçok insan bu yüzden ölmüştür. aynı şekilde devletler dini kullanarak insanları bir arada tutup, yönetmişlerdir ve sayesinde onların ölmeleri için bir neden yaratmışlardır.
aslında insanlar alışılagelmiş bir şey olduğu için devletsiz bir dünyayı düşünememektedirler. bu yüzden en çok kusuru olan ideoloji olarak görülebilir anarşizm. eski çağlarda devletin olmadığı zamanlarda da insanlar yaşamlarını sürdürebiliyorlardı. hiçbir otorite onlara ihtiyaçlarını temin etmiyordu. aslında insanlar uyum içinde zorbalığa ve dayatmaya gerek olmadan da hayatlarını devam ettirebilirler. fakat devlet insanların çalıştırılıp, onlardan rant sağlamasıyla kazandığı paraları geri onlardan alarak yaşamlarını devam etmelerini sağlıyor gibi görünmektedir.
kısacası her yönetilen insanın içinde bir anarşist vardır sadece derinlerde bir yerlerde uyuyakalmış, uyanmayı bekliyordur.