(bkz: çakar collina nın düdüğünün topu etmez)
dünyadaki hakemlerle kendini bi karşılaştırsın, sonra arda'yla messi'yi ben karşılaştırcam onun için.
messi'nin arkasında alves oynuyor, arda'nın arkasında sabri oynuyor. messi'nin defansa yardım etme gibi bi sorumluluğu gerek puyol gerek abidal gerek pique gerek marquez gerekse diğerleri sayesinde pek fazla yok. ama arda'nın ise gs defansının yavaşlığından ötürü her kontrada beklerden daha hızlı koşma zorunluluğu var. messi'yi her hafta eksiksiz 90000 kişi izliyor, arda'yıysa en iyi ihtimal 22500. messi yıllık 10 milyon euro'dan fazla alırken, arda'nın takımda kalma sebeplerinin en başında paradan çok adnan polat var. öyle ki, azizy ıldırım, arda'yla 15 dakika konuşmam yeterli diyor. messi'yle isterse 15 gün konuşsun değişen bir şey olmayacaktır. dolayısıyla bu, televizyona çıkıp konuşacak hiç bir şey bulamayan insanın deli saçması karşılaştırmasıdır.* ben bu adamın 2006 dünya kupası yorumlarını da hatırlıyorum. 4-5 kişi skor tahmini yapıyordu, bu zat en son konuşup 3 sonucun da olabileceğini söylüyordu. evire çevire, "90 dakika berabere sonuçlanabilir, x de yenebilir, ama y erken gol bulursa çok iyi kapanır, dolayısıyla y de yenebilir." sonra da ben zaten demiştim, biz bu işi biliyoruz modunda dolaşıyor. hadi koçum demeli böylesine, hadi sen git telegol'e, adnan'ı da al, ziya'nın tekneyle bodrum'da biraz koyları gezin, rakı için, çinekop, rakı, roka, deniz börülcesi, salata, bir parça ud, biraz yunan ezgisi, sıfır kol tişörtler, kızarmış ense ve yüzler. sizin tarzınız bu baba. futboldan uzak durun. ya da illa tv'de program yapacaksanız, +13 falan koyun kenara, türk gencini futboldan soğutmayın.
