siyasi partilerle ilgili duruşları dışarıda bırakarak düşünürsek, milliyetçi olmak komünist ya da faşist olmak gibi değildir. oturup düşünerek, karar vererek milliyetçi olunmaz. insan doğasında var olan aidiyet duygusunun iç içe geçmiş çemberlerin en dışındakilerden birine, millete bakan tarafıdır milliyetçilik. kişi önce kendisine sonra ailesine ve yakın çevresine, sırasıyla mahallesine yöresine, varsa cemaatine, mensup olduğu baskı gruplarına aidiyet hisleriyle bağlıdır. bu çemberlerin bir tanesi de millettir. kişi ait olduğu milletin refah ve mutluluğunu ister bunun için çabalar. bu kişi milliyetçidir ve tamamen doğal dürtülerle hareket etmektedir. bu çemberin dışında bulunanların kötülüğünü istemez. insanlık ortak paydasının da farkındadır ve insanlığın aleyhine milletinin refahını isteyecek kadar alçalmaz.
milliyetçi olmayan ise oturup düşünerek, tamamen bilinçli bir şekilde, belli bir milletin diğerlerinden üstün olduğuna, iyiye hep o milleitn layık olduğuna, insanlık denen ortak paydanın sadece biyolojik benzerlik olduğuna inanan kişidir. buna duruma göre faşist ya da ırkçı adı verilebilir.
dolayısıyla her insan milliyetçi doğar, bazıları sonradan sapıtır.