9 ağustos 2009 gaziantepspor galatasaray maçı

entry75 galeri
    71.
  1. federasyonun "bile bile lades" dediği maçtır. Daha yakın zamanda manisaspor'lu meduna'nın saha ortasında geçirdiği talihsiz olay hafızalardayken, hangi akıl ve mantığa dayanarak ağustos sıcağında, antep'teki maçı saat 19:30'da oynatırsın arkadaş? Bu maçı , bu şartlarda olmasına rağmen 19:30'da oynatıyorsun, Sivas gibi zaten Allah'ın iyi günü serin olan yerdeki maçı 9'dan sonra oynatıyorsun? Nasıl bir kurumsal mantık bu, sorarım ahaliye! Keita kurtulamasaydı ne olacaktı, lütfen birisi bana bunu söylesin? Bu adamlar milyon euroluk adamlar, haydi onu da geç herşeyden önce "insan"lar! Kusura bakmayın ama Türk futbolunu yönetseniz de bunu yapmaya hakkınız yok!

    Bu sitemimizi de yaptıktan sonra gelelim maça : Öncelikle çok tempolu ve hızlı bir maç olduğunu söylememiz gerekiyor sanırım. Her iki takımın da orta sahası -özellikle defansif ortasaha mevkileri- çok çabuk geçildi, bu geçişlerde uzun topların kullanılması da maçı daha çekişmeli bir hale getirdi. Top bir o, bir diğer kaledeydi. Tabata ve milan Baros gibi hepimizin imza atmasını beklediğimiz isimler -tabata'nın penaltıdan attığı gol dışında pek etkinliğini göremedik- etkisizdi. Şu açık görünen bir realite ki gaziantepspor zaman içinde, fizik gücü çok yüksek ve her an diri bir takım haline gelmiş. Kontratağa da çok çabuk çıkabiliyorlar, zaman zaman defanstan attıkları uzun ve isabetli paslarla oyun kurmayı deniyorlar ve bu maçta bunu çok gördük. Fakat Galatasaray'ın bir artısı -kısmen de olsa- bu yıl ileri çıkışlarda, orta sahanın geçen yıla oranla daha çabuk dönebilmesi ve bu yüzden Gaziantepspor yakaladığı kontraların çoğunu hızlı değerlendiremedi ve oyun galatasaray ceza alanına girmeden sete döndü. Buna rağmen bu yıl gaziantepspor'un çıkış yapacağını düşünüyorum. Dört büyüklerle oynayacakları maçlar -özellikle kendi sahalarındaki maçlar- oldukça çekişmeli ve zor geçecek, bu kesin.

    Galatasaray'ımıza gelirsek . Yüz kere söylüyoruz, bin kere söylüyoruz ama nedendir anlamam. Emre Güngör (hatta Emre aşık bile yeğlenebilir rahatlıkla) varken Gökhan Zan , uğur Uçar varken de Sabri neden bu takımın kadrosunda ısrarla oynattırılır anlayamıyorum. Avrupa maçına saklama olayı da olamaz, Talinn maçı 20 ağustos'ta, kaldı ki yedeklerle çıksan yine o maçı alırsın. Frank Rijkaard'ın takıma sistem oturtmaya başladığı ve bunun her geçen zaman biraz daha oturduğunu görebiliyoruz, ayağa pas yapan, hızlı oynamaya çalışan bir takım istiyor ama sabri ve gökhan zan tercihlerini, bu mantalite kapsamında birisi bana lütfen açıklasın. Alternatif de varken, neden bu konuda ısrarcı davranıyor çözebilmiş değilim. Gökhan Zan tercihi yine kendini belli etti. Pres yapmaksızın, adamı bekleyerek defans yapma anlayışı, gelen rakip oyuncuya neredeyse refakat etmesi, arkasına adam kaçırması vs. bir sürü göze batan hatasıyla devam ediyor bu adam. Sabri yine bizi çıldırtan top kayıplarına devam etti. bir oyuncunun attığı taç bile isabetli olmuyorsa ben daha ne diyeyim? Bu tercihlerden dolayı, özellikle Gökhan Zan tercihi, savunmamız, hızlı ve fizik gücü sağlam olan gaziantepspor hücum hattı karşısında zor anlar yaşamaktan kurtulamadı ve defanstan oyun kurmakta zorlandı.

    Ayhan akman vasatın üstüne çıkamadı. Arda Turan'a söyleyecek söz bulamıyorum, mevkisi değiştirildi, 10 numara yerine getirildi, orada bile klasını konuşturmakta zorluk çekmiyor. Bugün de bir gol attı ve Nonda'ya mükemmel bir asist yaptı. Bu adam gerçekten kaptanlığı hak ediyor. Milan Baros yalnızları ve güçsüzleri oynadı bu akşam. Yerine tekniği nispeten daha az olsa da Shabani Nonda gibi fizik gücü ve kalıbı milan baros'a göre daha iyi olan bir hücum adamı girince farkı hemen gol sonucuyla gördük. Mustafa Sarp'a ayrı bir parantez açmak gerekiyor sanırım. çok ortalarda gözükmese de bu adam bence takımımıza çok çabuk uyum sağladı. Tabii ki bir Mehmet Topal, (iyileşirse, ki ümidi kesmem yakındır) tobias linderoth bu adamın yerini alabilir. Fakat ara ara gol yollarına çok iyi sızan bir ön libero mustafa sarp bana aklırsa ve defanstan geri dönen toplarda da şut özelliğini kullanabiliyor, tıpkı mehmet topal gibi. Bu artı bir özelliktir. Nitekim Bugün o da golünü attı.

    Bütün bunların toplamında, daha ligin ilk haftasında, 45 derece sıcakta, antep gibi bir deplasmandan, 3 puan ile dönülmesi büyük bir kazançtır. Sistemin zamanla yerine daha da iyi oturacağını düşünmekle beraber, bu takıma olabildiğince çabuk bir zamanda elano blumer'in ve linderoth olmasa bile en azından mehmet topal'ın katılması gerekmektedir. Bunun yanı sıra olmaz olmaz şart, gökhan zan'ın yerine emre güngör'ün, sabri'nin yerine de uğur'un oynatılması zaruriliğidir.

    Cimbom'umuz iyi başladı, darısı haftaya ve Avrupa Ligi gruplarına inşallah! *
    6 ...