masalsı, akıcı, güzel zaman geçirten film. o kadar oscar adaylığı abartı da olsa zaten oscar ölçüt değil diyoruz ve filmi izleme sebeplerimizi sıralıyoruz:
- folklörde oynarsa izleyeceğimiz adam peter stormare, gözlerine kurban olduğum carrie-anne moss, özel rollerin elemanı alfred molina, yaşayan efsaneler juliette binoche ve johnny depp.
- ama tabi filmi asıl güçlü kılan oyuncular değil. her şey oyuncuda olsaydı ocean's serisi gelmiş geçmiş en iyi film olurdu. filmi özel yapan şeyler kurgunun akıcılığı, görüntü yönetmenliğinin başarısı ve hikayenin gücü.
- bir diğer izlenme sebebi ise cahilliğin ve kendi özgürlüğünü kısıtlamanın getirdiği zorluklar. ve dini anlamadan yorumlamaya çalışmanın hangi din olursa olsun yaratacağı sıkıntılar da boğmadan hatta zaman zaman huzur verici klasik müzik eşliğinde anlatılıyor.
- oyuncular sade oynuyor. herkes görevini biliyor. basit bir filmde sonlara doğru juliette binoche'un uzun tiradını görürdük ve insanlar hizaya gelirdi. ama burda filmin kötü adamı olarak nitelendireceğimiz aslında korkak adam kont'un aklının doğruyu seçebilmesiyle binoche'un özel bir şey yapmasına gerek kalmıyor. yani demek istediğim evet filmin sonu belli ediyor kendini; ama acıklı, uzun tiradla bunu vermemesiyle farklılık ortaya konuyor.
- son sebep çikolata elbette. ama filmin en sevdiğim tarafı da çikolatanın filmin ana konusu olması ama çok da merkezinde, göze sokulan tarafında olmaması. şahsen filmi izlerken çikolata yemek için sanrılar falan duymadım; ama ağızda hoş bir tat bıraktı.
son not: madem her şey güzel olacaktı serge niye kovuldu kasabadan. peter abimize de selamı çakalım bir defa daha. *