"bir varmış, bir yokmuş;
bir kızla bir çocuk varmış, hiç karşılaşamamışlar...
yolları, bir apartman arasında, kışın ortasında, birbirlerine aynı mesafede kesişmemiş hiç. kız elindekileri çocuğun üzerine dökememiş.
birbirlerine bakan pencereleri olmamış. onların pencereleri sonsuzluğa açılmış hep. masal gibi bir aşk aramakla geçmiş ömürleri. ne gülen gözlere perde çekilmiş, ne uykusuz gözlere uyku girmiş.
ayakları patlayıp güneşten kıpkırmızı oluncaya kadar yürümemişler hiç. günü geceye vardırmamışlar. gece yakılan ateşte deniz kokusuyla pişmiş balığı yememiş hiç kız bir adamın elinden. çocuk yakamozun yaşayan bir ateş olduğunu öğrenememiş. dev kumdan kaleleri olmamış hiçbir zaman.
yağmur yağdığında kuytuya saklanmışlar hep. yalnız hayatlarına sığdıramamışlar sırılsıklam dans etmeyi. soğuktan tirtir titrerken birbirlerinin tenleriyle ısınamamışlar.
kız her akşam uykuya dalarken, çocuğun kokusunu düşlemiş, çocuk genç göğsünde terden ıslanmış uyuyan bir kız. ama ne çocuğun kokusu gelmiş kızın burnuna, ne kızın ıslak serinliğini hissetmiş çocuk.
kız bir film izlemiş sevdaya dair, hayran kalmış. çocuk duygusuz tatminlerde küçük bir kadının koynunda yetim.
şiddetli bir kavganın tam ortasında bile birbirlerinin gözlerine baktıklarında aşkla tapmak ne demek bilememişler hiç.
Kız hep kalabalığın içinden gelen bi çocuk düşlemiş. Zamanı durdurup en kalabalık yerinde yalnızlığın, gözlerinin içine baksın istemiş, Adını Romeo koymuş. çocuk dümdüz, upuzun bir yol gibi saçları olan bir kız düşlemiş, adını rapunzel koymuş..."
ve şimdi karşılaşma zamanı ey sevgili!
Tüm bu yazdıklarım yapılacaklar listesi.