2010'un sıcak bir yaz akşamı.
eyleme çıktım, thayyeap harçlara %1275,5 zam yapmış bi protesto edelim dedim. seneye de üniversiteye girerken burka giyme zorunluluğu çıkacak, şu an yasa tasarısında. allahtan erkeklere burka zorunluluğu yok, onlar için de cüppe, sakal ve takke kreasyonu hazırlamışlar.
sıhhiye'den yardırırken bi bakıyorum. anam her yer polis! dönerciler, işportacılar bilimum esnaf telefon kulübesine giriyor (süpermen misali), çevik kuvvet olarak çıkıyor. part time polislik yapmaya başlamışlar meğer. bayrak satan amca, simitçi.. meğer onlar da sivil polismiş...
dayak yerken kafamı bir an kaldırma cesaretini buluyorum. o da ne! bizim komşunun tıfıl oğlu hüsamettin. "sende mi lan brutus!" dememe kalmıyor eleman kulağıma fısıldıyor: "abi napalım geçim derdi. iki dakka idare et, dayağını yabancıdan bari yeme." diyor. tamam sağlık olsun hüso diyorum.
herkesin polisi kendisidir. pardon, kendi vicdanı olacaktı..