acı çekmek

entry194 galeri
    32.
  1. en zoru, bu mereti tek başına sırtlamaya çalışmaktır. bir sigaranın dumanında, bir içki şişesinin dibinde kendine teselli aramaktır bir dostun birkaç cümlesinin olmadığı bir yerde. kalbi yanarken insanın, sırtını sıvazlayıp "bırak artık bu dertleri. biraz eğlenelim." diyecek kimsesinin olmaması başlı başına bir acıdır. bahsettiğim yalnızlık, belki onlarca arkadaşın arasında bile bulabilir insanı. kimseye derdini anlatamamak şeklinde baş gösterebilir. mutlu kişiyi oynayıp acı çekmeye devam etmek de acı çekmek kadar zordur.

    acı çekmek, birkaç dakika geçsin diye ne yaptığını bilmeden sağa sola yürümektir bazen.
    bazen, eski günleri hatırlamak.
    bazen, birkaç dakikalık teselli bulur kalp. sonrası, sonrası daha çok dalmaktır bu merete.
    en anlıyorum diyeni bile, içindeki fırtınaları anlayamaz.

    bırakıp gitmek istersin herşeyi arkanda. sonra bunun ancak bir rüyada olabileceğini anlarsın.
    acından hiç söz etmediğin arkadaşlarınla gezer dolaşır, eğleniyormuş gibi yaparsın.
    sahte sahte gülümsedikçe, daha çok acı çekersin.
    daha çok acı çektikçe, daha şiddetli şekilde teselli ararsın.
    teselli bulamadıkça daha sahteleşir, daha çok içine kapanırsın.
    daha çok içine kapandıkça, gizli gizli döktüğün gözyaşı damlaları çoğalır.

    bazıları, internet denilen alemdeki sahte kimliklerine güvenerek, kimseden çekinmeden dökerler içlerini acıyı yatıştırmak için. sanki dışa vurdukça, acı azalacak bir yerlerden bir teselli gelecektir.

    insan mutluluğu yaşarken çok da düşünmez. yaşar sadece ve biter o anlar elbet. ama acı çekerken, her saniyesini hayatın, içine çeker insan pahalı bir sigaranın dumanı gibi. hayat uzar acı çekerken. tek teselli, hiç bir tesellinin olmamasıdır. işte bu, acı çekiyor olmaktan dolayı duyulan vicdan azabını bastırır en azından.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük