birinci dünya savaşından yenik ayrılan almanya, bulgaristan ya da avusturya-macaristan devletlerine imzalatılan ateşkes antlaşmalarından öyle pek de bir farkı yoktur. artık savaşlardan yorgun düşmüş halk iyimser bile yaklaşmıştır bu ateşkes antlaşmasına. hatta bab-ı ali yazarların bu antlaşmayı diplomatik bir başarı olarak gördüğü bile bilinir.
bununla birlikte artık kutsallık mertebesine yükseltilen misak-ı milli'nin çizdiği sınırların mondros ateşkes antlaşmasında çizilen sınırlardan bir farkı yoktur. şunu söylemek istiyorum efendim. tarih aslında hiç de bize anlatıldığı gibi olmayabilir. bakın son günlerde de yaşayan en büyük tarihçilerimizden halil inalcık söyleyip duruyor size tarih olarak anlatılan her ne varsa artık unutun diye. bize tarih diye okutulan şeyin bir palavradan ibaret olduğunu bağırıp duruyor. hatta anadolu coğrafyasında gerçekten türk olarak anılabilecek toplulukların sadece toroslarda yaşadığını falan söylüyor da hiç girmeyelim oraya. canımız sıkılmasın.