"doktor, siz bir kadın için memesinin ne olduğunu bilemezsiniz. aslında bir kadın da başka bir kadının memesinin onun için ne olduğunu bilemez ya. bir kadının memesi onun için çok özel birşeydir. bakın, ben "meme" diyorum, siz "göğüs" diyorsunuz. bir heykelin "göğsü" olur, "memesi" olmaz. "meme", ancak kadında vardır. kadının memesi de erkekler için değildir. öyle sevişmelerle, okşamalarla ilgisi yoktur. insan ne yazık ki organların işlevini unutmuş, onların kendi işine gelen yanlarıyla ilgileniyor. meme, çocuğun beslenmesi için vardır. nasıl vajina erkeğin keyfi için değil, kadının döllenmesi için varsa, meme de çocuğu emzirmek içindir. kadın için bu üç organ üretmek demektir, yaratmak demektir. vajina-uterus-memeler hep birlikte kadının kadın olması için vardırlar. siz nereden bileceksiniz, kadının kendisi bile bunu bilmez. ben de bilmezdim. bütün bunları çocuk doğurma yaşım geçtikten sonra öğrendim. karşılaştığınız, memesi alınacak olan kadın gençti. doğurma yaşları içindeydi. bir memesinin olmaması, onun için hayatının tehdit edilmesiydi. herhalde o kadın da bunu bilmiyordu. ama hissediyordu, hayatı tehdit ediliyordu.... siz olaya böyle bakmamışsınız. sizi eleştirmiyorum. bunlar hiçbir yerde öğretilmiyor. ben kadın olduğum halde bilmedikten sonra..."
