iş görüşmesi

entry225 galeri video4
    42.
  1. son 2 aydır "insan kaynakları" ile boğuşuyorum. herşeyiyle kompleks bir yapı arz etmesi gereken insan psikolojisini, karakterini çözümleyen araçlara sahip olduğunu zanneden insanlar bunlar. sordukları sorulara, kişilik testlerine verdiğim cevaplar ile "insan kaynakları" denilen sözde bilimin kalıplarına göre değerlendiriliyor, ölçülüp biçiliyorum. kendimi kafka'nın dava romanı kahramanı gibi hissetmeye başlıyorum.
    kişilerin değil, kurumsal kimliğin ön plana çıktığı bir yapı, bir "şirket" var, önce bunu hissettiriyorlar. güvenliğe kimliğini bırakıp turnikelerden geçiyor ve mutlaka dört duvar arasında bir odada bekletiliyorum (kafama acaba tek başıma bir odada nasıl oturduğumu izlemek için kamerayla beni izliyorlar mı gibi paranoyak sorular geliyor). şirketin büyüklüğü, metodlarının görünürdeki "bilimselliği", kişilerinin sahte samimiyetleri insanın kendisini zayıf hissetmesi sonucunu doğuruyor kaçınılmaz olarak.
    tabii doğaldır ki oraya kadar gittiğine göre işe alınmak istiyorsun ama fazla heyecanlanmayacaksın, aleyhine olabilir. ha hiç heyecansız görünmekte ters tepebilir. ne aradıklarını çözmeye çalışıyorsun. aslında insan kişiliğini indirgedikleri o birkaç parametrede öylesine sihirli bir bileşim peşindeler ki. ne kadar somut ve mantıklı veya ne kadar soyut ve hayâlci olduğun ölçülüyor misal. bir iş görüşmesinde hayâl kurmayı sevmek gibi basit bir insan özelliği bile kötü değerlendirilebiliyor, bu insan psikolojisi uzmanları tarafından.
    velhasıl, benim vardığım sonuç, bu sihirli birleşime sahip olduğu izlenimi yaratacak kadar (çünkü kimse böyle bir insan olamaz) sahtekâr insanları arıyor bunlar.
    5 ...