öncelikle bu bir teoridir, yasa değildir.
yani evrenselliği tartışmalıdır.
bu teori mantığa aykırıdır. çünkü, "her şey görelidir" diyen bir önerme kendisini de bağlayacağı için, yani kendiside göreli olmak zorunda olacağı için ancak kendi kendini yanlışlayan bir genelleme olabilir.
zaman bir kavramdır ve ölçülemez. yani zamanı sadece düşünebilirsiniz. onu belirli değişkenlerle ölçemezsiniz. ancak kavramlarla tanıtlayabilirsiniz. zaman kavramı hegel'in mantık biliminde çok detaylı olarak tanıtlanmıştır.
"* Cisimler hızlandıkça zaman cisim için daha yavaş akmaya başlayacaktır, ışık hızına ulaşıldığında zaman durmalıdır.
* Cisimler hızlandıkça kinetik enerjilerinin bir kısmı kütleye dönuşür, durağan kütleye sahip cisimler hiçbir zaman ışık hızına erişemeyeceklerdir.
* Cisimler hızlandıkça hareket doğrultusundaki boyları kısalmaya uğrayacaktır."
eğer ışık hızı saniyede x birim ise, bende ışık hızına doğru saniyede 1 birimlik bir hızla ilerlersem, ışığın hızı bana göre saniyede x+1 birim olur. bu durumda benim de ışığa göre hızım ve ışığın bana göre hızı ışık hızı + 1 birimdir ve benim için:
1- zaman yavaşlamaz. (zaman bir kavram olduğu için bir yerden bir yere akmaz ama madem bir akış kabul ediliyor. bunu savunan insanın yaklaşımı ile bile kendisi yanlışlanabiliyor.)
2- ben ışığa göre ışık hızını geçmiş durumdayım ve hızımı artırabilirim. bu durum, bende kütle değişimine neden olmaz.
3- boy konusu da oldukça aşikardır. açıklamaya gerek duymuyorum.
zaman konusunda çok büyük yanılgılar vardır. çünkü evrende sadece şimdiki zaman vardır. yani tüm evren evrensel şimdidedir. geçmiş zaman şimdinin olumsuzlaması, gelecek zaman da potansiyelidir. o halde, gelecek zaman açındığından ortaya şimdiki zaman, şimdiki zaman olumsuzlandığında da geçmiş zaman ortaya çıkar.
gelin bu tanıtlamanın üzerine şu yazanları değerlendirelim;
"* içlerinde çok hassas atom saatleri taşıyan uçaklar değişik yönlere doğru değişik hızlarla hareket ettirilmiş ve saatlerin kuramın hesaplarına yeterince uygun olarak yavaşladığı/hızlandığı gözlenmiştir[1].
* Zamandaki yavaşlamanın sadece saatte meydana gelmediğini, gerçekte yaşandığının kanıtı ilk olarak nötrino ve mü-mezon deneylerinde ortaya çıkmıştır. Güneşten dünyamıza gelen nötrino ve müonların ışık hızına çok yaklaştıkları (%99.5) için ömürlerinin (yaşam sürelerinin) Dünya'da üretilen durağan olanlara göre çok daha uzun olduğu görülmektedir[2].
* Parçacık hızlandırıcılarındaki hızlandırma deneylerinde bugüne kadar kütlesi olan hiçbir cisim, atom veya elektron, ışık hızına çıkarılamamıştır. Hız arttıkça kütlesi de arttığı için ivmelendirilmesi zorlaşmaktadır."
1- zamanın akışı saçmalığı çok daha iyi anlaşılacaktır. çünkü zamanı bir yayın tamburu ile çarkın döndürülmesi sayesinde ölçtüğümüzü var sayarsak(bildiğiniz kurmalı saatler), satimizin yavaş hareket ediyor olması şimdiki zamanın yavaş olumsuzladığını bize göstermez. gösterdiği tek şey saatimizin bir nedenden ötürü yavaşladığıdır(paslanma, yağsızlık, kurma zamanının gelmesi). yani hızlanan araçlardaki elektron saatleri bir nedenden ötürü yavaşlamışlardır. ama bunun nedeni zaman kavramı değil, farklı bir doğal nedendir. elektrolarda kuvvet etkisinde dönerler ve kuvvtler değişirse hareketi yavaşlayıp hızlanabilir.
2- ışık hızı saniyede 300.000 km olduğu yanılgıdır, böyle bir sabit tamamen uydurmadır. ışık hızı saatte 300 km'ye düşürülebilir; hem de elinde bir yakut bulunan her kes tarafından . aynı zamanda ışık hızı ortama bağlıdır. yani ışığın sudaki hızı farklı, havadaki hızı farklıdır. o yüzden bir nötrinonun ömrü safsatadan ibarettir. ortamlar farklıdır. (bkz: ışığın dalga boyu)
3- hız arttıkça kütleside artar saçmalığı. birazcık matematik bilen bir ilk okul öğrencisi bile bunu çürütebilir. zaten yukarıdaki örnekler bunun saçmalığını da kanıtlamıştır. bir araba bile saatte 300 km nin üzerinde bir hıza erişebilir.
e=mc² matematiksel açıdan da saçmalığın dik alasıdır. birazcık türev ve integral bilen her aklı başında insan, bu saçma teorinin yanlışlığını zaten biliyordur. nereden geldiği belli olmayan bir sabitle(dogma) sonuca ulaşılan bir teoridir.
başlığın ilk yazısına eleştirel not: örneklemeleri ışın dalga boyundan ve formullerinden verilseydi çok daha iyi sonuçlara ulaşılabilir, çürütülmesi çok daha zor argümanlar ortaya atılabilirdi. çünkü ışık bütün insanlık için hala bilinmezlerle doludur. ışığın çift yönlü hareketi, dalgasal ve doğrusal hareketi, kütle-enerji döngüsü gibi daha spesifik konular çok daha aydınlatıcı ve sizi destekleyen yönde olabilirdi. çünkü ışık hızı bileşke bir hızdır... çözümlemesi çok daha karmaşıktır...