kıbrıs

entry406 galeri video1
    82.
  1. 200. entry mi ithaf effigim guzel insanlarin sirin adasi, nami diger gipris.

    ercan havaalanina inerkenden anlasilir bir bakima nereye gelindigi. iyi niyetlerinden mi, yoksa salt eglence olsun diye mi tam kestiremedim ama bir alkis tufani ile inis yaparsiniz ercan'a. arabaniz yoksa, lefkosa'ya gitmiyorsaniz veya girne'de kaldiginiz otelin shuttle'i yoksa yandiniz demektir, zira yazin 45 dereceye varan hava sicakliginda 75-80 tl'yi bulan ucretlerle guzel bir taksi yolculuguna hazirlanirsiniz. adada taksiye ilk kez binildiginde dumura ugramayin, cunku butun taksiler sizin bindiginiz gibi, mercedes. ben ogrenciyim abi ayagina yatip biraz pazarlikla ucreti indirdim ama duyduguma gore cogu taksici insanin gozunun yasina bakmayip aciyormus taksimetreyi. zaten tarifler de eskiden baya bi ucuzmus fakat neye gore, kime gore bilemem...

    diyelim ki magosa'ya vardiniz, dogu akdeniz universitesi (dau)'de okuyan 40 milletten adam sizi karsilar. sehrin tum olayi bu 20 bin civari ogrencili universitedir. onun disinda tarihi famagusta sehrinin surlarini, kaleici'ni falan gezerseniz biter zaten. bir de meydan denilen yerde -lala mustafa pasa camii onu- guzel restoranlar ve haftada bir iki canli muzik bulunur. cok tarihi ve otantik bir sehir olan magosa'da ayni zamanda cok super plajlar da vardir. tarihi eser gezme tutkusunu dizginleyemeyenler icinse hemen kuzeyde salamis antik kentini ve salamis otelini oneririm.

    girne'de esasen pek bi atraksiyon yok. bilimum casino icerisinde her turlu konfor mevcut, insani kumara tesvik etmekten de ote bisey, kumar fetisi yapiyorlar. girne de kumar oynamayan, ya da kumarhaneye alinmayan (25 yas siniri, kilik kiyafet) kisiler iskeleyi, St. Hillarion kalesini ve bellapais manastirini tercih edebilirler. bellapais'te yemek yemek isteyenler tekrar tekrar, uzunca dusunmelidirler, zira kybele disinda yemek yenilecek duzgun bir yer yoktur, kybelenin de sadece manzarasi guzeldir. servis kalitesi ve yemekler rezalettir, fiyatlar insani mutlu eder (fahis olmasi manasinda).

    dip karpaz'a yolunuzun dusmeyecegini umuyorum, ama duserse de bi denize girip cikin, rahatlayin, manastirda mum dikip dilek tutun. bi bok yok esasen... hele de yurdum guney kiyilarinda yasadiysaniz. sadece tertemiz.

    kibris'a genel olarak baktigimizda ise yemek fiyatlari insani en mutlu edendir. cok yuksektirler. ama ickiler ucuzdur. (50'lik carlsberg, 50'lik efes ile ayni fiyatta bir suru yerde) fiyatlarin yuksek olmasinin karsiliginda daha once tatmadiginiz kibris mutfagini kesfederseniz cidden mutlu olursunuz. envai cesit ot-bortu-bocek yenilir, kaynatilir, pisirilir, mezesi yapilir. sehir disi, ufak bir koyun salas bir restoraninda ahtapottan tutun, ceviz receline (macun deniyor), firin kebabindan seftali kebabina, arnavut cigerine kadar her sey bulursunuz. firsat bulursaniz gappar tursusu yiyin, evde salamura edilmis zeytin(golyandro tohumu ile servis ediliyor), ve ev yapimi hellim kizartmasi yiyin, tika basa doyun.

    son olarak da kibris turkcesi... bu adada yeteri kadar (3 gunden fazla) turistik -kumar olmayan- ziyarette bulunan kisi, lehcenin etkisinde kalir. napan, neden, be gardas, napacayik, otururuk, abii, tamadir, tamamsin... gibi kelimeleri dagarciginda uzun sure yer eder. beyinde 'soru eklerinin kullanimi ile ilgilenen lob' gittikce kuculur ve korelir. entonasyon acayiplesir vs. vs.

    aile ile gidildiginde cok zevk alinir kibristan cok.
    2 ...