Lakin sevgili beigbeder Reklamı ve reklamcıyı haddinden fazla abartıyor. dolayısıyla Hali hazırda şişik egolu sevgideğer reklamcılarımız da kendilerini iyiden iyiye bir şey zannedebiliyor. Ve diğer yandan fredcaneric, dünyanın bütün günahlarını reklamcıların omzuna hoppala diye bindirip, dünya turuna çıkarıyor.
Dünya ne kadar masumsa, reklamlar da o kadar masumdur dostum.
Kimse bugüne kadar yoğurdum kötü demedi...
"Şenşakrak peynirleri... Hımm. facia bir lezzet. Ama çok da kötü değil, piyasada sondan üçüncü. Dürüst kalitesizlik ilkesinden şaşmayan özgün lezzetiyle... Şenşakrak Peynirleri'ni yemezseniz ölümü yeyin!" duydun mu hiç böyle bir şey? ya da, Mahalledeki Yoğurtçu Mahmut amcanın yoğurdu da kötüydü. amca reklamcı da değildi. ama hiç yoğurdum berbat demedi. Hatta umarsızca övdü. E napcaz o vakit?
Dünya ne kadar masumsa, reklamlar da o kadar masum dostum.
Afrika'daki insanların hala açlıktan ölüyor olması, reklamcılığın suçu değil. Total bir göz körlüğü, komple bir aymazlık. Bir bölüşmeyi bilmemek problemi. Bir açgözlülük fetişi. Bir insan hastalığı. Büyük tıp alimleri gün gelir tüm çağların hebası olan bu insan hastalığının da çaresini bulur umarım. "bulur umarım" derken lafın gelişi homına kayyum.