bazen kolundan çekiştirerek,
bazen bir bakışla,
bazen tutarak elini,
bazen sadece bir yanağından öperek,
o öpmek istediğinde bir adım geri çekilerek,
az ilerlediğinde ardından seslenerek,
o kalkmaya niyetlenirken sen saatine baktığında,
"daha erken değil mi" diye sorduğunda,
alacağın yanıtı bilsen de kendini tutamadığında,
"bir çay daha içsek mi" ya da "dur biraz beraber kalkarız" derken,
kısacası beş dakikanın hesabını yaptığında;
kalmasını istediğinin anlamasını beklediğin, açık açık sormak istediğin ama sadece ima etmekle yetindiğindir.