öncelikle ne kadar cahil cüheyla varsa cidden konudan uzak olsun, bari tartışmayı bir kez olsun adam gibi bi yere bağlayalım.
yok efendim gs rivayı satsaymış 3 kere borç ödermiş, florya bilmem kaç milyar dolarmış. bu tip inanışların en yaygını da türkiye'de x milyar dolarlık bor madeni olduğu geyiğidir. tamam, florya bilmem kaç milyar dolar; riva bilmem kaç milyon dolar edebilir ama var mı o kadar parayı bu arsalara gömecek girişimci? yok. olsa zaten satılırdı ya da gs adası gibi kiralama yoluna gidilirdi. bu tip sığ taraftar muhabbetlerini geçelim, realiteden bahsedelim. ben kaynağın ne olduğunu sordum, bir sürü alakasız şeyden bahsedildi. ben yine de bu arkadaşlara anladıkları dilden konuşayım, cevap vereyim o zaman.
ali sami yen'in yanında olan likör fabrikası satılmış. ee? bu yapı zaten tekel'in malıydı. galatasarayla ilgisi nedir? yok. bu alana gökdelenler dikilecek ancak bunun yine galatasaray ile bir ilgisi yok. geçelim.
bir kısım kendini bilmez de oturma organından aziz yıldırım'ın fenerbahçe'ye 500 milyon tl hibe ettiğini açıklamış, neremizle güleceğimi ben bilemedim. konu aziz yıldırım ise aziz yıldırım'ın dayısı faruk yalçın'ın dünyanın en zengin 100 adamından biri olduğunu ve aziz yıldırım'ın onun 5 varisinden biri olduğunu belirteyim. aziz yıldırım'ın 10 yılda fenerbahçe'ye aktardığı ve hibe ettiği para toplam 70 milyon dolar. sene başına 7 milyon dolar gibi bir ortalaması var ki türkiye'de kulüp başkanlığı yapıyorsanız ortalama bir bedel bu. lüleburgazspor başkanı bile 250.000 lira hibe ederken aziz yıldırım'ın senelik 7 milyon dolar hibe etmesi gayet doğal olsa gerek. şurada 5 yıldır başkanlık yapan yıldırım demirören bile 30 milyona yakın bir bütçeyi beşiktaş'a aktarmıştır. bunu da geçelim.
şimdi şu stad konusuna bi açıklık getirelim. öncelikle ben galatasaray'ın stad falan yapmasına karşı da değilim. madem futbola hayırlı bir iş olacak, tabi ki yapılmalı. ama usulüne göre. sen devletin kirasını, kullanım bedelini hatta elektrik parasını bile ödemediğin arazisini devlete geri vereceksin, karşılığında beleş stada konacaksın. orada adama dur derler. üstelik bu yapıya karşılık verilecek ali sami yen stadı'nın üst kullanım hakkının kimde olduğu bile henüz muallak ve mahkeme sürecinde. buyrun, gsgm'ye bilgi edinme yasası kapsamında sorulan sorular ve gsgm'nin resmi yanıtı; http://www.antu.com/AntuHaberOku.aspx?ID=5680
ancak başbakanın emri olduğu için işler yürüyecekmiş, toki başkanı öyle dedi. bize de kılıfına uydurulan bu işe saygı duymak düşer.
fenerbahçe'nin stad kirasından falan fişman bahsedilmiş. insan bunu söylerken utanır ancak söz konusu galatasaraylı ise utanmak teferruattır. atatürk'ün imzası olan bakanlar kurulu kararı bile olmasına karşın fenerbahçe hala stadında kiracı konumundadır. üstelik gsgm'ye stadı yasalar çerçevesinde kendi devretmiştir, kirasını da hala ödemektedir. buna karşın gsgm'nin seyrantepe projesinden önce galatasaray'a açtığı stad kirası davalarının sayısını şahsen galatasaray'ın hukuk sorumlusu helvacıoğlu bile bilmiyordur sanırım.
velhasıl şu verilen cevapların içerisinde en tatmin edicisi seyrantepe'deki locaların satışı ile ilgili bilgidir. onun da ne kadar doğru olduğu muallaktır.
bir de tanım yapalım madem, formata uysun.
tanım: galatasaray taraftarının bile nereden geldiğini tam olarak bilmediği değirmen suyudur bu. ali haşhaş ilgileniyormuş şu aralar mali işlerle, öyle dedi adnan polat. ondan başka değirmenin suyunu bilen yok herhalde.