'eylül', 'devrim', 'özgür', 'mustafa', 'kemal' 'ernesto', 'mao', 'sosyalist' şeklinde isimler konulabilir.bunlar 'ben yapamadım oğlum yapsın' diye düşünen zihniyetin eseridir. onlar 'yapamadıklarını' sanıyorlar ama aslında yaptılar. eğer onlar başkaldırmasalardı, işkence görmeselerdi, dayak yemeselerdi, makinalı tüfekler eşliğinde cenazelere gitmeselerdi, şimdi bu ülke çoktan bölünmüştü. 'baban gibi olup işkence görme yavrum' şeklindeki bıkmış bir zihniyetden çıkan aptalca sözler söylenebilir, aldırılmamalıdır* babalar gibi olunmalıdır, işkence görülmeli, memleket kurtarılmalıdır. ben okulumu okurum böyle şeylere karışmam diyip beyin göçü beklenmemelidir. ülkeden kaçılarak hiçbiryere varılamaz. ülkeden başkaları kaçırtılmalıdır. 'ama biz kovuyoruz onlar geliyo' denilmemelidir. bölücü zihniyet, 'para nerde ben orda' zihniyeti hiçbir zaman yokedilemez. eğitimle önlemler alınsa bile nasıl komünistlerin oğlu nasıl komünist oluyosa, şerefsizlerin oğluda yine şerefsiz olabilir. Hem ilk eğitim evde alınır. ister 10 gün sonra, ister 10 yıl sonra şerefsizler tekrer gelir. önemli olan onları bir sonraki nesil yetişene kadar susturmaktır. hepsi* toptan halledilemez, bunun için toplu katliam gerekir. buda söz konusu olamaz.