devlet bahçeli nin kahkahalarla gülmesi

entry4 galeri
    ?.
  1. devletin milletten tam olarak bağımsız,onun üzerinde yönlendirici bir güçten başka bir vazifenin elemanı olmadığı üstünlüğünden hasıl olan,mutala edildiği alanın gök kubbe civarında bir mekanda olduğu devletin kendi çıkarımlarından doğan oportünist felsefeden dolayı kasvet püskürten, sonradan çıkma mevkinin ara bileşeni olduğu zannıyla yaşayan bir asabiyet vesikasının yapamayacağı şeydir.bildiğin lugatlarda pek rastlanmayan anlamıyla halk düzeyine tenezzül etmekte zorlanan,böyle bir girişimde,iniş takımları zarar görebilen insan anlamına gelen devlet adamının benim senin gibi gülebilmesi,yırtılıncaya dek kahkaha atması devletin ayaklar altında alınması anlamına geldiğinden,bizim gibi ülkelerde devlet adamı ya içinden güler ya da çaktırmadan paket yapıp evinde güler. devlet adamı kimdir? işte bu zavallıca yaşamayı şiar edinmiş,kasıntıyla dolu bir ömrün gerisine baktığında siyasi açıdan başarı sağlayamasa da oklava yutmuş şemalinin sağladığı ciddiyeti, kariyeri boyunca koruma becerisinden ödün vermemişliğinden kaynaklı sevinçle kendine teselli ödülü verebilen dangozdur.bizden ayrı bir yaşam alanına sahiptirler;zira bizimle onlar arasında ölümlü olmak gibi sıradan sayılmayacak bir fark vardır.davranışlarının arka planında hayat bulan devlet adamı 'ciddiyeti' gibi dış etkenli, geren psikoloji mamülü varsayım vardır ki, bu hal onların her hareketlerinde gözlemlenecek muhatap olmama sansürü gerektiren acaba devlet adamı mefhumuna yaraşır davranışlar sergileyebiliyor muyum kasıntısını gerektirir. zorlama bir halet i ruhiyeye paralel kasıntılı bir yüz ve onun doğal uzantısı olan gergin mimik ve tuhaf hareketleri vardır sürekli..iki dünya bir araya gelse benim senin gibi ölümüne gülemezler;çünkü onların gülmeye engel evcil yaraları vardır.gülmelerine sebep olacak,onların açısından kıyamet anlamına gelen bir olay hasıl olsa,yakışır mı devlet adamına gülmek,paranoyasıyla bir anda kendilerine gelir ve refleksif bir kendine gelme dürtüsüyle toparlarlar.hayat standartlarının kendi özgürlüklerine set çeken bir dezavantaj olmasından dolayı sokak ortasında bağıramaz,fatiiiiihhh,aliiiii naraları atamazlar.avuçlarımda hala sıcaklığın var,unuttum dese dilim yalan diyecek cesaretleri yoktur asla..fener-cimbom derbisini halaoğlunun takı töreni gibi izlerler.

    devletsel kaygılarının sıkıştırmasından da kaynaklansa bazen toplumun seviyesine inme büyüklüğünde bulunmaktan çekinmeyen aslanlara dönebilirler de..ama bunu yaparlarken de ne kadar suni bir bizdenlik oyunu oynadıklarını fark ettirmekte geciktirmeyecek acıları akseder suratlarına..bir sokak çocuğunun kirli yüzüne dokunmaktansa başlarını okşamak daha ideal bir sevgi gösterisidir onlar için.bir gün önce anasına avradına küfreden ve fakat devletin ta kendisini görmüş karaktersiz esnafa dönüşüveren bakkal,mütemadiyen yediği kazığı unutan balık hafızası mümessilliğini üstlendiği salyalı sümüklü diyalogun yardımcı oyuncu görevini üstlenmeyedursun;sözkonusu devlet adamı güya bizden biri oldu ya,bizim dilimizle konuşmak için,merhaba abi,şu kaça,hayırlı işler gibi yalanlar dizer esnafın boynuna doladığı ciddiyet ipine..

    rahat bir yüzleri yoktur.benim senin gibi onlarca cmlik saçları ve sakalları asla olmaz.sakallarını 3 mm olarak göremezsiniz ki kravat bağımlılıklarına deyinmek bile zarar.

    bizim gibi toplumlarda bu kasıntılı devlet adamı ciddiyetinin lüks boyutlarda incelenmesinin tek sebebi , bizim siyasetimizin bıyıklı,güçlü babanın evlat yetiştirme sanatının bir yönetim geleneği olma şansı bulmasını sağlayacak uçsuz bucaksız ataerkilliğin tetiklediği,yaptığı siyasetini halkından bihaberane işleme sokmanın devletin gizemi ve güçlülüğü anlamına gelmesi yanılgısından olabilir.kendini seçenle barışık devlet yapılarının olduğu yerlerde,kaş çatmanın eşkiyalıkla ortak anlamı taşıması da zıt manayla örnek oluşturma girişimimdir.böyle biline..almanyada,başbakan yardımcısı kendi vatandaşıyla sokak ortasında kavga ediyor,ertesi gün adam serbest..isveçte lokantada,vatandaşın biri başbakanla laf dalaşına giriyor ve çıkarken kendi hesaplarını kendileri ödeyip vedalaşarak oradan ayrılıyorlar.türkiyede böyle bir şeyin olma ihtimalini düşünün!?=_; masadaki tabakla,laf dalaşına giren milli kahraman,başbakanın koruma ordusu tarafından ayna forma dönüştürülür ve ardından bu vatandaşın hangi sol örgüte ya da hangi sendikaya üye olduğu saptanarak gazetecilik başarısı sağlanır.kainatın en divane terör ülkesinin cellat başkanı klinton bir basın açıklamasında yeltsinin bir lafına dakikalarca gülsün biz,bizim gibi davranabilen ve uzaydan gelmediğine gerçekten kanaat edebileceğimiz bir lider düşüneduralım.üzgünüm abiler..
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük