çirkinlik... çirkinlik güzel olmayan şeylerin güzel gösterilmesiyle başlar.
gayrı meşru çocukların meşrulaştırılmasıdır çirkinlik. ne halt olduğu bilinen mankenin eski sevgilisinden(!) 5,5 aylık hamile olmasının sevimliliğinden bahsetmek, hamile pilatesi yapmasının doğru mu yanlış mı olduğunu tartışmaktır çirkinlik. durumun vehametine bakılmadan.
evli bir klarnetçinin, bir şarkıcıyla sahnede göz göze aşk şarkıları söylemesini alkışlayarak izlemektir çirkinlik. birbirlerine ne kadar yakıştıklarını söylemek, sevgilisini hapiste ziyaret edemediği için üzülmek, sevgilisinin ona hediye ettiği gömlekle çıktığı canlı yayınlarda ah canım ne kadar şirin demektir çirkinlik. aldatmayı, biriyle evliyken ayrılmamışken başka birisiyle ilişkiyi meşrulaştırmaktır.
torunu yaşındaki biriyle evlenen birinin, evliliğinin yanlışlığını değil çocuklarının vereceği tepkiyi tartışmaktır çirkinlik. aynı iş nikahsız yapıldığında topa tutulurken deftere imza atıldığında kimsenin sesinin çıkmayışıdır. yakın olduğu çevrenin, ekonomik durumunun yaptığı pisliği örtmesidir çirkinlik.
biz ne zaman böyle olduk acaba? bu kadar ahlaksızlığı ne zaman normalleştirdik? çirkinlik türk medyasının saptırmalarıdır, yozlaşmasıdır, iğrenç olaylara matah bir şeymiş gibi yaklaşmasıdır. bu yaşanılan devir, o renkli ekranlar, kendini çağdaş gösteren örümceklerdir çirkinliğin tanımı.