barbarlıkla, vahşilikle itham edilen dayaktır. yok tayadlılar yok şunlar yok bunlar. bırakını bu işleri. tayadalıların da ne bok olduğunu bu ülkenin vatansever insanları biliyorlar. kimlerle dirsek teması olduğunu, buram buram kürtçülük koktuklarını biliyorlar.
işin vahşet boyutuna gelince valla biz çok memnunuz vahşet olmasından. iki üç tane it dayak yedi, hiç mühim değil. bu insanlar milli değerlere, cumhuriyet değerlerine sahip çıkarken dayak yemediler neticede. kürtçü-solcu dayak yediğinde diğer solcuların da bu kadar bağırması inanın solcuların adını kirtletiyor. işin başka boyutları da var haliyle. buna şiddet diyenler nedense polise taş atan, molotof atanları şiddetle suçlamıyorlar. polise kurşun sıkan kaşar sibel yalçın ile terörist pezevenk ibrahim kaypakkaya'nın yaptıklarını normal görenler, kahramanlık görenler buradaki bir dayağı vahşet, barbarlık ve zulüm olarak gösteriyorlar. ilginç. demek ki birisini dövmek öldürmekten çok daha kötüymüş. ha ayrıca bu solcu, eşitlikçi , fikir özgürlüğünü savunan gençleri onlarca keko tarafından linç edilen polisleri savunurken de görmek isteriz. olmaz ama haliyle. bu ülkede fikir özgürlüğü yalnızca pkklılarındır çünkü. ama kimse merak etmesin. gün gelecek devran dönecek, diyarbakır cezaevi geri gelecek. o gün göreceğiz sizi.