içimde bir şeyler ölüyordu
ve kalbim taş kadar ağırdı.
ne kadar çok çabaladıysam da
eve dönüş yolunu hiçbir zaman bulamayabilirdim.
ve birden sesini duydum.
arkadaşım ol ve elini ver bana.
hadi beraber havalanalım
ve daha sonra nereye inersek inelim, orada yaşayabiliriz.
içimde bir şeyler kırılmıştı.
ve düşüncelerim acı vericiydi, hastaydı.
dünyam darmadağın olmuştu. *
göremiyor, hissedemiyordum.
"kendin ol ve beni düşün" dedin.
korkacak bir şey olmadığını öğreneceksin.
hadi beraber planlar yapalım.
hareket etme ve buradan gitme zamanı.
sana ihtiyacım var.
ne yapacağımı bilmiyorum
hikayeyi bitirecek misin?
bu zalim bir dünya
ve saklanacak bir yere ihtiyacım var.
ama zaman ilerliyor
ve sen hala benim tarafımdasın.
içimdeki bir şeyler batıyordu.
çünkü kalbim taş kadar ağırdı.
düşünmekten vazgeçtim.
hiçbir zaman eve dönüş yolunu bulamayacaktım.
arkadaşım ol ve eline ver bana.
hadi beraber havalanalım.
ve daha sonra nereye inersek inelim, orada yaşayabiliriz.
sana ihtiyacım var.
ne yapacağımı bilmiyorum.
hikayeyi bitirebilecek misin?
bu zalim bir dünya
ve saklanacak bir yere ihtiyacım var.
ama zaman ilerliyor
ve sen hala benim yanımdasın.
bekliyorum.
arıyorum.
karar vermeye çalışıyorum.
her zaman birlikte olacağımızı umut ederek
kendimi yordum, bitirdim.
evet, her zaman bir arada olacağız.