cahilce iman edenlerden zeki olabilir. cahilce iman eden aklını kullanma zahmetine girmez.kader diye bir kalıbı vardır olayları ona göre değerlendirir.herşeyi evet bunaltıcı derecede kendi aklıyla dahi yapabileceği herşeyi allahtan beklemesi aklını kullanma klavuzunu hoca dedikleri kişilere vermeleri bu sonucu doğuruyor.
Ama iman edenlerin az da olsa bir diğer kısmı da aklını ve insiyatifini kullanma yolunu seçer ki ideali budur. onun inandığı yaratıcı camide kilitli değildir. göklerle de sınırlı değildir. sonsuz olan yerde sevgisinin merkezinde yüreğindedir.sevginin olduğu heryerdedir.dolayısıyla o diğer iman eden gibi türkçe mealinden anlaşılmaz diye dayatanlara nispet yüreğinde onunla konuşur kendi dilinde.
ha ateist mi? gerçekten akıllıysa içindeki sesi duymamak için, karanlıkta yalnız başına yürüyen oğlan çocuğunun içini ürperteceğini bildiği herhangi bir sesi duyup korkmamak ve diğerlerine korkmadığını göstermek için ıslık çalıp gürültü yapması gibi yaradan yoktur dedikçe akıllı olduğunu ispatladığını sanır.
o incecik ses var ya duymamak için çabaladığın işte o sesin harika sahibine ulaşabilmen için onu duyman ilk adımdır.
o sonsuz sevgidir ve inandığın için o müthiş zekana birşey olmaz.
iman ettiğini dar görüşlü kalarak sananlara sözüm: "aklınızı kullanın" diyor ilk ayetinde "oku" diyor. eline tesbih alıp hesaplayarak dua oku demek değil bu. insanların mutluluğu için işler yapanları cennetle müjdeliyor. bu nedemek oluyor? bilimde ilerle. oku dediği sadece kuran değil. bağnazlıktan kurtulun diyor. 21. yüzyılda halen bağnazlığın tahtı boş kalmıyor.