1943 New York doğumlu De Niro, oyunculuk sanatına coşkulu bir tutkuyla yaklaşan az sayıdaki sanatçılardan biridir. Üstlendiği karakteri canlandırmak için, çizginin sonuna kadar gitmekten çekinmez. Coppola'nın "Baba 2" filminde genç mafya üyesi Corleone'yi daha iyi oynamak amacıyla, 3 ay Sicilya'da yaşamış, yöre insanlarının şivesini ve düşünme biçimini öğrenmeye çalışmış ve bir Oscar ile ödüllendirilmişti. Martin Scorsese'nin Taksi Şoförü filmindeki Travis Bickle rolü için de New York'ta haftalar boyu taksi şoförlüğü yapmıştı. En ilginç karakter çalışmalarından biri de "Raging Bull - Kızgın Boğa" filmindeki Jake La Motta idi. scorsese'nin 1979 tarihli filmi, orta sıklet boks şampiyonu Jake La Motta'nın yaşamını konu alıyordu. De Niro günlerce gerçek La Motta'nın yanında kalarak boks öğrenmiş ve adamın yaşlılığını oynamak için de 25 kilo almıştı. Bu çaba ona ikinci Oscar'ını getirecekti.
1970'lerde kaybetmeye mahkum yalnız karakterlerin filmleri çok tutuluyordu. 1980'lerde bu ilgi azalınca, De Niro fazla seçmeden rol kabul etmeye başladı. Yine de bu dönemde bile iyi işlere imza attı. Hatta "A Bronx Tale " ile güzel bir filmi de yönetti.
Şimdilerde eskisi kadar filmlerde rol almıyor. Rol alsa aldığı roller geçmiş performanslarından hayli ötede karakterler. Oyunculuktan arta kalan zamanlarını, manhattan'da, sanatçıların uğrak yeri Tibecca'da, kendisine ait stüdyo, sinema, büro ve lokantalarla uğraşarak geçiriyor.