misafirliğe gidildiğinde oldukça rahatsız edici bir çelişkinin içerisine düşmenizi sağlayacak olan nedendir. diyelim ki ev sahipleri karpuzu çekirdeğiyle birlikte yemekteler lakin siz karpuzun sulu kısmına yapılan en ağır hakaret olarak adlandırdığınız bu küçük siyah taneleri tüm hayatınız boyunca "ptuuh!" sesi eşliğinde tabağın kenarına fırlatıp atmaya alışmışsınız. işte ev sahiplerinin bu çekirdikleri katır kutur çiğnediklerini akabinde yuttuklarını gördüğünüz an; zurnanın zırt dediği, yumurtanın ise kapıya dayandığı anla bir tutulabilir rahatlıkla... bu andan itibaren siz de önce onlara eşlik etmeye çalışacak, ama mideniz kaldırmadığı için bir süre sonra yine çerkirdekleri çıkarmayı tercih edeceksinizdir. çatalınızla karpuz dilimleri daha tabaktayken onları oymaya başlayacak, yemeğiyle oynayan huysuz bir çocuk gibi göründüğünüze kanaat getirdiğinizde ise çok geç olduğunu farkedip bütün salon sakinlerinin dikkatini üstünüze çektiğiniz gerçeğiyle yüzleşeceksinizdir. usulca tebessüm edip ağzınıza attığınız dilimden diliniz ve dişleriniz vasıtası ile çıkardığınız çekirdeği öksürüyormuş gibi yapıp avuç içinize aktarmanız ve sonrasında yine ait olduğu yere, yani tabağa bırakmanız ise o güne kadar hep bir kenarda sakladığınız ünlü b planının ta kendisidir ki bunun da işe yaramaması karpuzdan tiksinmenize ve benim gibi tam bir kavun bağımlısı olmanıza yol açacaktır. çünkü her insan bilir ki kavunun çekirdeği, kavun daha ortadan ikiye yarıldığı andan itibaren çıkarılabilecek kadar ergonomik ve bıçağın ufak bir hareketi ile itiraz etmeden kavundan ayrılabilecek kadar teslimiyetçidir.