yıllarca süren bir kirli savaştan sonra tarafların kabul edebileceği bir noktada uzlaşılmalı ve artık herkes önüne bakabilmelidir.nitekim Atatürk de bu konuya değinmiştir:'Başlı başına bir Kürtlük düşünmektense, bizim Teşkilat-ı Esasiye Kanunu gereğince zaten bir tür yerel özellikler oluşacaktır. O halde hangi livanın halkı "Kürt" ise, onlar kendi kendilerini özerk olarak idare edeceklerdir. Bundan başka Türkiye'nin halkı söz konusu olurken onları da beraber ifade etmek gerekir. ifade olunmadıkları zaman bundan kendilerine ait sorun yaratmaları daima mümkündür. Şimdi Türkiye Büyük Millet Meclisi, hem Kürtlerin hem de Türklerin yetki sahibi vekillerinden oluşmuştur. Ve bu iki unsur, bütün çıkarlarını ve kaderlerini birleştirmişlerdir. Yani onlar bilirler ki, bu ortak bir şeydir. Ayrı bir sınır çizmeye kalkışmak doğru olmaz.'diyerek bu konudaki düşüncesini açıkça belirtmiştir.O da bölücüydü yoksa?