şimdik şöyle ki; insan metabolizmasında homeostazi yani kararlı iç denge deyü birşey vardır. bu sebeple insanlar çay içerekten dışarıdaki sıcaklıkla içerideki sıcaklığı dengelemeye çalışırlar. netice de vücut zaten sıcak olduğundan dışarıdaki havayı soğuramaz ve terlemeyle ısı kaybederek bir süre sonra serinler. soğuk içecekler içildiğinde ya da gıdalar tüketildiğinde ise tüketim anında mutluluk maksimum olur, serinlik tavan yapar. ancak tüketim bittiğinde ise o dışarıdaki sıcak hava ışık hızıyla bünyeyi yakar, yıkar. o yüzden büyüklerimiz çay harareti alır felsefesini benimsemiştir. lakin bu felsefe umrumda bile değil. ben çay içtiğim vakit midemden böğrüme doğru bir alev topu çıkmakta ve bırak hararetimi almayı adeta beni kavurmaktadır. tabi bu benim bu tespiti kabul ettiğim anlamına gelmiyor elbette. anama babama şuursuz diyenlerin allah ağzını büzer valla. zaten büyükler çay içmezse onların başları tutar, asabi olurlar. ondan siz siz olun şuursuz felan dinlemeden çaylarını eksik etmeyin.. çaysamak böyle birşey..
