ekonomiyi berbat eden ve sigarayı yasaklayan partinin oy oranını bile düşürebilen, kısacası yürürlüğe koymak için cesaret isteyen bir yasaktır.
ilk olarak işin özgürlüksel yanını ele alalım.
siz sigarayı sevmiyorsunuz ve yanınızdaki insanların sigara içmesine şiddetle karşı çıkıyorsunuz.
bu düşüncesel faşistliktir, sonuçta siz bir insanın özgürlüğünü elinden alıyorsunuz, demokrasi adı altında zorbalıktır bu.
sırf iktidar partisi öyle istiyor diye bunu bütün insanlara mal etmek zorunda değildir, bir tek kişinin isteğini bütün insanlara zorla kabul ettirmek faşistliktir kanımca
türk insanı günün yorgunluğunu çay veya kahvenin yanında sigara içerek atmayı pek sever. zaten bizi anlatan "türk gibi sigara içmek" deyimi bunu doğrular.
ikinci olarak işin ekonomi yönünü ele alalım.
cafe, bar ve kahvehaneler yavaş yavaş kepenk kapatmakta, sigara yasağının yürürlüğe girmesinden bu güne kadar (29 temmuz 2009) 6 kahvehane kilit vurdu.
eskişehir bir öğrenci kenti ve cafe, bar, eğlence mekanları aşırı fazladır.
geçenlerde varuna cafenin önünden geçiyordum, gördüğüm manzara bu kriz zamanında yürürlüğe giren sigara yasağının ne kadar yanlış olduğunu anlatıyordu.
ekonomik krizin yaşandığı şu zamanlarda eskişehir'deki cafe, bar ve eğlence mekanları sigara yasağı yürürlüğe girmeden önce tıka basa doluydu. zaten eskişehir'in gelir kaynağı öğrenci milleti, fakat sigara yasağının yürürlüğe girmesi bir bir eğlence mekanlarının kapılarına kilit vurmasına yetti.
bahçesi olan mekanlar bu işten biraz daha az zarar ile ayrıldı.
üçüncü ve son olarak işin politik ve oy bedeline gelelim.
sigara yasağından darbe yiyen esnaf, intikamını genel seçimlerde alabilir ve tahminimce akp iktidar koltuğundan inebilir.
10-15 cm uzunluğunda ve 5 mm çapındaki tütün dolu kağıt parçası koca partinin geleceğini karartabilir düzeyde.
-----
ha bu arada;
hiç fark ettiniz mi, özellikle filmlerde ve dizilerde sigara, içki kadehi ve içki şişesinin üzeri flulaştırılarak sansürleniyor, veyahutta üzeri mozaikleştirilerek görünmesi zorlaştırılıyor.
fakat akşam haberlerinde bir trafik kazası haberini izlediğimizde yola savrulan talihsiz vatandaşlarımızın cansız bedenleri hiç sansürlenmiyor, neden acaba ?
ana haberlerin yayınlandığı saat: 19.30
dizi ve filmlerin yayınlandığı saat: 21.00 ila 02.00 arası
genellikle küçük çocukların uyuduğu saat: 20.00 veya 21.00
ana haberlerin yayınlandığı saatlerde çocuklar henüz uyumamış oluyor ve yola savrulan cesetleri görmüş oluyor.
dizi ve filmlerin yayınlandığı saatlerde çocuk sigara ve içki şişesini görmüyor.
ama ana haberde çocuğun gördüğü cesetler aklına geldiği için uyku uyuyamıyor ve psikolojisi bozuluyor.
bunları düşünemeyenler şu an bizim ülkemizi yönetiyor, kendilerine selam olsun.
umarım bir gün bu satırları görme şerefine nail olurlar.