Kamuoyuna duyurulur;
27.07.2009 tarihinde çeşitli internet haber sitelerinde ve bir kısım yayın kuruluşlarının haber portallarında, 28.07.2009 tarihinde ise gazetelerde hakkımızda yayınlanan haberler tamamen dayanaksızdır.
işten çıkartılan eski bir çalışanımız tarafından kaleme alınmış bu söz konusu e-postada yönetim kurulu başkanımızın da adı geçmektedir. Hem yönetim kurulu başkanımız sayın Emir Onur Çilek adına bireysel anlamda, hem de Çilek Grup adına kurumsal anlamda işbu haberlerde yer alan ayrımcı, üzücü ve vahim görüşleri paylaşmadığımızı bildiririz. Zira, takdir olunur ki, hiçbir kurumsal şirkette bir stajyer başvurusuna insan kaynakları departmanı dururken, yönetim kurulu başlkanını bizzat kendi yanıt vermez. Lakin, iddia edilen e-postanın atıldığı adres zan altında bırakılmak istenilen yönetim kurulu başkanımızın e-posta adresi değil, şirketin web sitesinin genel e-posta hesabıdır.
Eski bir çalışanımız tarafından düzenlenen bu gerçek dışı, suni ve düzmece yıpratma girişimiyle ilgili olarak gerekli yasal sürecin tarafımızdan başlatıldığını duyururuz. Ayrıca iş başvurusunda adı geçen Şeyma Engin isimli şahıs yönetim kurulu başkanımız Emir Onur Çilek tarafından bizzat aranmış ve kendisine durum izah edilip gerekli açıklama yapılmış ve özür dilenmiştir.
Çilek Grup; organizasyon, reklam, müzik, ajans ve genel anlamda şov dünyasında faaliyet gösteren bir şirketler grubudur. Yaptığımız işin siyasi ve ideolojik bir tarafının olmadığını söylemek malumun ilanından ötesi değildir. Hal böyleyken, firmamızın bu tarz bir tutum içine girmesi mümkün değildir.
Çilek Grup olarak bünyemizdeki iki bayan çalışanımızın başörtülü olmasına ve ne bireysel ne de kurumsal anlamda hiçbir kapalı/açık ya da inanç ayırımı yapmamıza ve bu tutumumuz ve duruşumuzun bizimle çalışan tüm müşterilerimiz tarafından da bilmesine rağmen bu tarz bir zan altında bırakılmak ve bu tip bir yıpratma politikası ve iftiraya uğramak çok vahim ve traji-komiktir. Bu gerçekdışı haberleri değiştiren, çarpıtan, süsleyerek abartan medya kuruluşları hakkında da gerekli yasal süreç başlatılacaktır.
Ulu önder Mustafa Kemal gibi dini kucaklayan bir kurtarıcının adının bu tip kutuplaşma ve yıpratma odaklı eylemlerde kullanılması ise oynanan oyun ve kişilerin bir kısım medyanın gücünü en kolay şekilde nasıl arkalarına alıp, ilgili medya desteğine ulaşmayı ne kadar kolay başardıklarının basit bir örneğidir.
Gazetecilerimizden "Araştırmacı-Gazeteci" sıfatlarının hakkını vermelerini ve ticari bir kuruluşu ya da gerçek bir kişiyi zan altında bırakmadan önce ilgili araştırmayı yapmalarını ve bu asılsız haberler ile ilgili işbu tekzipleri ivedi şekilde yayınlamalarını dileriz.