kahire'nin yeni efendisi, her kutsal yeri, her köşeyi, her kapıyı, görmek, her korkulu bakışı unutulmaz gölgesiyle silmek istercesine kentin sokaklarında böbürle dolaşıyordu. önü sıra, habercileri hiç durmadan ve yorulmadan, halkın canı ve malı için korku duymasının gereksiz olduğunu duyururken, sultanın birkaç adım gerisinde toplu öldürmeler ve yağmalar yer almaktaydı.
ilk kurbanlar çerkezlerdi. memluklar veya memluk soyundan olanlar hiç duraksanadan yakalanıyordu. eski yönetimden yüksek rütbeli biri yakalandığı zaman, bir eşeğe ters bindiriliyor, başına mavi bir sarık takılıyor, boynuna küçük ziller asılıyor, öldürülmeden öne kent sokaklarında dolaştırılıyor, öldürüldükten sonra başı bir sopaya geçiriliyor, gövdesi ise köpeklere atılıyordu. osmanlı askerlerinin bulunduğu yerlerde böyle sopalardan yüzlercesi, selim'in dolaşmaktan hoşlandığı bir ölüler ormanı gibi yanyana yere çakılı duruyordu.
başta osmanlıların verdikleri sözlere kanan çerkezler durumu kavrayınca, geleneksel kalpaklarını ya da küçük sarıklarını çıkarıp geriye kalan halktan ayırtedilmemek için büyük sarıklar giymeye başladılar. buun sonucu olarak osmanlı askerleri gelen geçeni yakalayıp kılık değiştirmiş çerkezler olmakla suçladılar ve fidye istediler. sokaklar boş kalınca askerler bu kez evlere girdiler ; kaçmış olan memlukları aramak bahanesiyle çapulculuğa ve ırza geçmeye başladılar.
yılın dördüncü günü, sultan selim kahire'nin varoşunda, ordusunun en büyük bölümünün bulunduğu bulak'taydı. birçok subayın öldürülmesinde hazır bulundu, kampta yığılmış bulunan yüzlerce cesedin nil'e atılmasını buyurdu, sonra da konuşlandıkları yere yakın bir camiye akşam namazına gitmeden önce hamama girip yıkandı. (sayfa 254 )
(bu arada bir kısım çerkez tumanbay önderliğinde ayaklanır ve şehrin büyük kısmını geri alır. selim ikinci kez şehri almak için harekete geçer).
... osmanlıların kente ikinci kez girdiklerinde yaptıklarını nasıl anlatabilirim ? bu kez durum, ilk yenilgilerinde olduğu gibi, kendilerine karşı çıkan çerkezleri yok ettikleri durumdan değişikti. şimdi bütün kahire halkını cezalandıracaklardı. büyük türk'ün askerlerine sokaklara dağılıp soluk alan her $eyi öldürme buyruğu verildi. hiç kimse bu uğusuz kentten çıkamıyordu, bütün sokaklar kesilmişti. kimse kendine bir sığınak bulamıyordu çünkü camilerle mezarlıklar savaş alanına dönmüştü. halk bu kasırganın geçmesi umuduyla eve kapanmıştı. söylendiğine göre o gün, gecenin son çeyreğiyle güneşin doğuşu arasındaki sürede sekiz binden çok kişi öldürülmüş. sokaklarda kan seli içinde kadın, erkek, çocuk, at, eşek ölüleribirbirine karışmıştı.
ertesi gün selim, öç alınmış olduğunu ve kıyımın durması gerektiğini göstermek için çadırının önüne biri beyaz, biri kırmızı iki bayrak diktirdi. bunun tam zamanıydı, çünkü öç alma kıyımı o yoğunlukla birkaç gün sürseydi büyük türk'ün bu ülkede ele geçirdiği tek yer büyük bir ölüler çukuru olurdu.