çin in uygurlara yaptığını tc kürtlere yapmıştır

entry143 galeri
    109.
  1. teoriyle pratiğin karıştırıldığı iddiadır.

    başlık şudur: "çin in uygurlara yaptığını tc kürtlere yapmıştır" yani durum teorik değil pratik açıdan sorgulanmaktadır. kalkıp "kürtler azınlık, uygurlar da azınlık. o zaman 'çin in uygurlara yaptığını tc kürtlere yapmıştır'" demenin hiç bir anlamı yoktur.

    türkiye'de kürtçülüğü savunanların benimsediği idddialardan biri de türkiye'nin asimilasyon politikası uyguladığıdır. buna kanıt olarak getirilenlerse 1930'lardaki bir dil kampanyası ile eli silahlı teröristlere hapisanede uygulandığını iddia ettikleri bazı insan hakları ihlalleridir.*

    bu kimlik kavramı hakkıda yanlış bilinçlenmekten kaynaklanır. başka bir şeyden değil. asimilasyonun varlığını ispatlamak için herhangi bir yerel dilin konuşulmamasına yönelik cılız ve sürekli olmamış bir kampanyadan çok daha etkili uygulamalar gereklidir.

    bir örnek vereyim. 1924 yılında sovyetler'in "bozkırlar genel valiliği"nde** sovnarkom'a itaat etmiyorlar diye 20 milyon baş hayvan telef edildi. bunu niye yaptılar? çünkü kazaklar'ın geleneksel ekonomileri hayvancılığa dayanıyordu. eğer hayvancılık çökertilirse geleneksel ekonomi de çöker bu olursa da "gulag"*** dedikleri aşiret beylerinin etkinliği azalır uzun vadede yok olur diye düşündüler.

    ve amaçladıkları sonuç bir ölçüde gerçekleşmiştir. bugün orta asya'da en fazla ruslaşmış ülke kazakistan'dır. kendi dilini en az kullanan orta asya halkı kazaklar'dır.

    teknik açıdan türkiye kürtler'in üretim biçimi olan "yarıcı toprak sistemi"ne* çok az müdahale etmiştir. "toprak reformu kanunu"nu çıkarmış ama uygulayamamıştır. 1980'lerdeki terör olaylarıyla birlikte tam tersi uygulamalara giderek koruculuk vasıtasıyla aşiret sistemi desteklenmiştir.

    olaya teknik verilerle bakıldığında türkiye'nin kürt geleneksel ekonomisi ve hayat tarzına sistematik müdahalesinin olmadığı görülecektir. ve asıl yanlış olan da budur. toprak reformu belki kürt kimliğini zedeler ama bölge halkına 21. yy olmasa bile 19. yüz yılın ikinci yarısı avrupası standartlarında bir yaşam suna bilirdi.

    bu işler dil vs gibi ikincil üst yapı unsurlarına bakıp kolaycı sonuçlara ulaşmaya benzemez.

    fakültede bir kaç derse girip yalan yanlış iki demokrasi ve insan hakları teranesi ezberlemeye hiç benzemez. ve elbetteki bunlarda bilip akledenler için nice dersler vardır.

    ps. yukarıdaki kazakistan örneği incelenirken sovyetlerin hiç bir dönem kazakça'yı yasaklamadığı aksine genel bir türk dilinde uzlaşılmaması için desteklendiği de göz önünde bulundurulmalıdır.

    kültürel olarak desteklenmiş bir dile ekonomik açıdan ket vurulduğunda o dilin ne hale geldiği önemli bir ayrıntıdır.
    1 ...