öyle 2 günde gezip de yargılanmaması gereken şehir.
gaziantep' e geldiysen eğer dostum, en temel başlangıcın mümkünse antep' in yerlisi olan birinin yanında kalmaktır. en has yemekleri , konuşulan o güzel şivenin yumuşaklığını ve akıcılığını sadece ve sadece o şehrin yerlisinden tadarsın. bu her şehir için geçerlidir. hadi yerlisini bulamadın , bari bilen biri ile geziver.(!)
şehrin yukarısı diye tanıtılan ve eski antep diyede tanımı yapılan yer, şayet; arap, ırak , iran cart curt kokuyor ise dostum yanlış yerdesin orası karşıyaka ... ibrahimli ve sarıgüllük mahallelerine dikkat çekmek istiyorum. hadi sarı güllük hadi neyse de . ibrahimli dediğin daha 7-8 yıllık bir mazisi olan bina yığını topluluğu... bu mudur kültür? bir şehrin kültürünün güzelliği ve çirkinliği bununla mı ölçülür oldu? gaziantep bakırcılık zanaatında yer edinmiş bir şehirdir. antepe geldi isen bunu görebilrsin. bakırcılar çarşısı vardır. onun dışında sedef kakma, antep işi diye adlandırılan el işleri ,kilim işlemeciliği... sanatla bi bağlantın yok ise tarihi yönüyle ilgilenebilirsin. birçok antik kente ev sahipliği yapmıştır. mesela herkezin bildiği birtane örnek veriyim; zeugma. git babacım oraya hem vapura binip fırat nehrinde gezmiş olursun mis gibi. hemde zeugma antik kentini görürsün. tarih te mi sarmadı? ozaman otur bir miğde fesatı geçirtelim sana.
önce sabah 5te kalkıp beyran içmeye gidelim hacı, akabinde katmeri ile sıkması ile kaymağı ile sıcak tırnaklı ekmeği ile ve tabi diğer adını şuan hatırlamadığım birçok çeşidi ile güzel bir kahvaltı. öğle yemeğinde içli köfte, zeytin böreği , pirinç böreği, malkıta köftesi yada omaç olabilir, hani akşama yer kalsın diye(!) , aparatif takılalım. akşamda firikli acur dolması olur, ekşili ufak köfte olur, yanına lahmacun bol söğürmesi ile, kilis kebabı olabilir. (tabi üstad bunlardan birini yersin değil kastım, antep halkı misafir perverdir. "babalı boynuna" der yedirir sana bunların hepsini. )
ha ramazan bayramı mı? ozaman yuvarlama yersin. tatlı olarakta alabildiğince baklava şöbiyet ve bülbül yuvası...
ha kurban bayramı mı? dibine kadar kebap yersin, tatlı olayında ise gene aynı usül baklavadır kadayıftır.
yani uzun lafın kısası anteptir burası. türkiyede en çok göç alan şehirlerin başı çekenlerinden... yerli halkı ayırt etmek için ise soyadı bilmen lazım gelir. şayet öyle sanıldığı gibi giyim kuşamla bir yerin yerlisi ayırt edilmez. gerçi bunu şuan açıklamam genel bir hakaret gibi oldu. bunu herkez bilir. okuma bayramındamıyız canıım , yöresel kıyafetle gezelim dimi? onu geç. bir yerin yerlisi yani şehirlisi demek oluyor bu, yöresel kıyafet giymez. (tutamadım açıkladım)
ne acıdırki gaziantep almış olduğu yoğun göçler sebebi ile farklı kültürlerin birbirine harmanlaştığı bir şehir olup çıkmıştır. ama bu semtler bellidir. bunu burda yaşayan halk bilir zaten. dışardan biri gezip görmek istiyor ise de başta söylediğim gibi yerlisine denk gelmesi hayırlı olur. ha en kötüsü bilen biri ile geziversin.
beklentili olmalı tabi insan, geldiği yere göre beklenti çıtasını oluşturmalı. tabi ki londradan , paristen gelen biri için değişik gelebilir. ama sadece değişik. ama be gülüm türkiyemden gelipte ne beklersin ne ararsın sen buracıkta...
neresindesin hayatın?
kebap burda, baklava burda, lahmacun burda, atatürk' ün kütüğü burda, peki sen nerdesin yoğrum?