sanki parmaklarımın ucundan klavyeye aktarılan sözler değil de nefronlarımın yakarışlarıdır bu anlatmakta olduğum. saat on dokuz surlarıydı bugün; boktan bir pazar pikniğinden henüz gelmiştik eve. piknikte içtiğimiz coca colalar ve sular böbrek üstü bezlerinin alt tarafında bulunan böbreklere (ki biz buna kulağı buradan tutma diyoruz) sinirsel mesajlar yollamaya başlamıştı. aslında komutu veren beyindi, ama kalp kendi üzerine alnmıştı bu durumu: duygusal bir işeme yapalım hadi diyordu ruhuma.
ahh ne güzel bir an olacaktı o. ürik asitli idrar kristelleri klozetin suyuna karışıp seyrelirken, maruz kaldığı baskıyı dışarı atan böbrek - kasık bölgesi refaha erecek, vücudun elektriksel dengesi bütünlüğüne kavuşacaktı. oysa böbreklere komut gönderen kuş beynimin hesap edemediği birşey vardı; tek sıkışan ben değildim ki?
acı gerçekle eve girdikten yaklaşık otuz saniye sonra yüzleştim. benden önce eve giren babam, tuvaleti rehin almıştı ve bırakmak için fidye isteyecek gibi bir havası vardı, üzerine gitmedim. o ara internete bir gireyim bakalım dedim, neler olmuş serhat ya diye merak ediyordum. belki quaresma ile ilgili yalan bir haber görür de sevinirim diye umuyordum, belki sözlük ahalisi özledik lan seni falan diyecek beni bağrına basacaktı, facebook ta herkes kişisel iletimi beğenecek, altına yorum yapacaktı, belki gündüzden açık bıraktığım download çoktan tamamlanmıştı bile.
neyse açtım bilgisayarı, sonra sayfalar sayfaları, sohbetler sohbetleri açtı. sözlüğe bir iki entry girdim ve spor gazetelerinin hepsini taradım. hiçbir şey umduğum gibi çıkmasa da iyi vakit geçiriyordum. sonra brden saatin 22:00 yi geçmekte olduğunu farkettim. o anda kendime bir soru sorma gereği hissettim nedense: neyi unuttum lan ben?
birden zaman durdu, zihnimde hatıralar canlanmaya falan başladı. düşüncelerimi fır döndürürken, işte tam o anda sıkıştırdı nefronlarım. "hala işemedin ulan hıyar! geberdik burda..."
abovv dedim, ulan kısır neyim olacan allah korusun mal. evet şimdi tam bu noktadayız kardeşler. ben bir işeyeyim, gelecem hemen. hadi baş baş...
