elit insanların yabancı müzik dinlemesi

entry13 galeri
    6.
  1. anlatılmaz yaşanır. nasıl mı? mesela şu anda pink floyd dinliyorum. hem de comfortably numb. hemi de pulse konserindeki kaydı. düşünün bendeki bohemliği, elitliği. sizinle aynı çatı altında yazmam bile sizin için büyük bir lütuf. eheh...

    yabancı müzikten kasıt nedir? bir kategori mi bu? sanat müziği, halk müziği, pop müzik, rock müzik, alternatif bıdı bıdı, rap gibi türlerin yanında bir de "yabancı müzik" diye bir tür mü var? şu önermeden kasıt, 50 cent dinleyip elit olmak mı? ahah! sokayım öyle elitliğe afedersin. yabancı müzik diye bir tanımlama var mı allasen? nerede müziğin evrenselliği? sırf yabancı bir dilde olduğu için farklı mı oluyor? örneğin farsça müzik dinleyince elit mi oluyorsun? kafan mı karıştı?

    bak güzel kardeşim, ben neden "yabancı müzik" değil de heavy metal, death metal, thrash metal, new age, psychedelic dinlediğimi sana açıklayayım bir çırpıda. türkçe ile bunları yapan yok! bir pentagram var, onu da siz beğenmiyorsunuz şeytan icadı diye! şeytan bunun neresinde arkadaş? bir ara da yavuz çetin vardı, gitti o da uğursuz yaşta. *
    bak dostum, türkiye'de bir adam kalksın, idam mahkumunun hislerini, beni titrete titrete bana hissettirsin onu da dinlerim emin ol, ya da hapisteki adamın. aldirma gonul gibi şarkı yaptılar da biz mi dinlemedik yahu? türkiye'de uzak tuzak yasak üçlemesiyle bin tane şarkı yaptılar be insaf artık. bütün şarkılar mı aşktan, ayrılıktan, "nası taktım boynuzu haşırt"tan mı bahseder arkadaş? yok mu başka bahsedecek şey? allah aşkına kimse bana nil karaibrahimgil, bengü, serdar ortaç gibilerini göstermesin nolur. savaştan, yıkımdan, politik oyunlardan bi cem karaca mı bahsedecekti? veliahtı dedikleri barış akarsu bile onun parçalarını okumaktan başka bir şey yapmadı, kimse kusura bakmasın.

    elbette türk müziğinden güzel örnekler var, elbette dinleniyor. ama bunlar azınlıktalar. kim hatırlıyor bugün vazgeç gönül'ü, son rüya'yı, sonuna kadar'ı, gönüllü yazıldım'ı...

    sorun şu ki; bir çok alanda olduğu gibi, müzik alanında da üretkenliğimiz dipte. bu, yıllardan beri olan bir şey. 80 ve 90'lı yıllar, türk "popüler" müziği için altın yıllardı bana kalırsa. ve volkan, çiler gibi zevzekleri saymazsak, genelde piyasaya çıkan herkes, adam gibi bir iş çıkarmaya çalışıyordu. ne zaman ki nostalji furyası başladı, o zaman herkes kolaycılığa kaçıp yeni bir şey üretmekten vazgeçti. eskileri tekrar ısıtıp ısıtıp yeni yorumlarla önümüze koydular. zaten uzun süren bu muhabbete herkes alışınca üretmeyi de unuttuk.

    türk metal müzik piyasası için ise durum aynı değil, çünkü ülkede yeni yeni yer altından çıkan bir piyasa bu. ve gelişmesi için önü açık, çünkü referans alacak sürüyle örnek var önlerinde. sağda solda gayet parlak amatör gruplar var ve gelecek vaadediyorlar. tabi sevene, dinleyene hitap ediyor.

    ayrıca, yabancı müzik dinlemek için illa ki ingilizce, fransızca almanca bilmek gerekmiyor. bunun en somut örneği rammstein. rammstein dinleyen kaç kişi almanca biliyor? herkes vokalin tonuna ve müziğe hasta. sırf bu grup için almanca öğrenenler bile var, o ayrı bir konu zaten.

    ilk zamanlarda, yabancı pop dinleyip kasılanlar vardı, türkçe'den farklı olduğu için. evet. ama bu, bütün yabancı dilde müzik dinleyenlerin elitizm kasıntısı olduğunu göstermez. kasıntı yapanlar çoğunlukta da olabilir, ama bunu genele yaymak saçmadır, dahası müziği yapanlara hakarettir.
    3 ...