sözlükte her düşüncenin, inancın, davranışın, otun, bokun düşmanlığı vardır. ve kimi zaman yazarlar düşmanlıklarını öyle edepsizce dile vururlar ki içlerindeki pisliği açtıkları başlıklarla sol framee bırakıverirler. inandığın değerlere aşağılıkça küfredilmesi çileden çıkarır insanı. bireyin kendisine yapılan hakaretse daha az acıtır belki daha az aşağılıktır. inançsızlığın düşmanlığı da bizzat bireye duyulan düşmanlıktır. kutsalına hakaret, edepsiz yakıştırmalar yoktur. sanadır bütün hakaretler, aşağılamalar. mahallede birbirilerine küfreden çocuklar mesela; küfürleşirler biri birin s.ker, öbürü diğerine sıçar, diğeri berikine... ama biri diğerinin anasına küfrederse iş değişir 'sensin olum o' demez 'kötü söz sahibinindir' de demez. anneye küfredilmiştir, işler değişir. anne kutsaldır. tıpkı bunun gibi işte. işler kutsala, taptığına, sevdiğine gelince değişir. bireye yapılan hakaret doğrudur demiyorum ama bireye olan düşmanlık bunlardan çok sonra gelmelidir. ve sözlükte kutsala saygı yokken; sonra için henüz erkendir.