rakıya eskiden su konmazmış, adabı öyleymiş. yanında su içilirmiş ancak. sonradan içine su konmaya başlamış hatta utanmamışız bir de buz atmışız. halbuse buz hiç konmaz rakıya. tadını bozar, kıvamını inceltir. buz yerine etrafında buz olan hokka benzeri bir kaseye konur rakı soğuk kalması için.
çilingir sofrası da rakı masası için kullanılmıştır. bunun sebebi de rakının kişiyi açması muhabbeti koyultmasındandır.
şimdi masamda bir bardak var... içinde bir kadeh rakı. buzu suyun içinde. su başka bardakta... adabıyla, edebiyle ve keyfiyle bir bardak rakı var masamda. *