bak geldik yine karşı karşıya. herkes ininden çıkıp geldi er meydanına. bu kez düşünce yok, kılıç yok kınından çıkmayı bekleyen. teşekkür etmek için buradayım sana yeniden. bilirsin işte insanları, tanırsın en az benim tanıyamadığım kadar. hani hep umudum var demiştim bir gece sana, inanıyorum ve umutluyum demiştim. umut etmek güzel şey demiştim, hani huzurlu şey. gülmüştün bana, ben o gülüşte bile umut dilemiştim sana. inanmıştım. küçük şeylerle mutlu olabileceğimden bahsetmiştim sana, sen bir göster, bak ben yaramaz bir çocuk gibi sokaklarda nasıl dönüyorum bale diye etrafımda demiştim hani. zaman demiştin kalbime, sabretmeyi öğren diye fısıldamıştın kulağına aklımın. sabretmiştim hani. her gece sertleşmiş, her sabah özür dilemiştim senden. lütfen artık bir kez beni de anladığını görebiliyim diye senden başka sen yok ki yalvarabileceğim hayatta! senden bir tane daha yaratamadı aklımdaki dünya, tektin, baş döndürecek kadar yüksek.
çok zamanın yok biliyorum, tanrım; sadece teşekkür ediyorum!
tanım olarak edit; kozlarını masaya yatırmaktan çok bir as'a dört kız feda etmektir inanmak ve yazmak mektup diye ona.