bir çift çorap alınır, bir tanesi özenle bir kenara koyulur ki sonra aranmaya.. e malum çorap, dünyada koyulduğu yerde bulunamayan tek nesnedir! neyse, bu bir tek çorabın içerisine, tercihen kağıt ya da gönülden ne koparsa doldurulur. fakat doldurmadan önce top haline getirilmeli ve iyicene sıkıştırılmalıdır ki çorabı kendi şekline sokmasın. neyse, bu da yapıldıktan sonra o tek çorabın içine koyulur ve de çorap kendi ekseni etrafında fazlalığı bitene kadar sarılır. bu işlemden sonra kenara özenle koyulan çorap alınır, elimizde mevcut olan kağıt+çorap kombinasyon yumağı bu çorabın içine tepilir. iyice alta ittirdikten sonra o yuvarlağın üst boğumundan sıkıca tutulur, ampul misali çevrilir. yeterince sıkıldığına emin olunduktan sonra çorabın ağız kısmı o malum yumağın içinden geçirilir. bu işlemde dikkat edilmesi gereken nokta, malum yumağın çorabın içinden diğer tarafa geçmesi ve dolayısiyle aşağı düşmemesidir. bu işlem başarıyla tamamlanmışsa fazlalığın tümü gidene kadar tekrar edilir aynı işlem. sonunda ille de kalan ufak fazlalığa bakılıp küfredildikten sonra alttan üstten çekiştirmek suretiyle o fazlalık da giderilir. sonraki adım da futbolu özgürce oynamaktır. bir süre oynadıktan sonra çorabın açılmasına küfredilir ve aynı işlemler uygulanarak tekrar yapılır. bu da bir süre oynandıktan sonra açılınca son çare olaraktan çorabın ağzı dikilir! böylelikle açılma sorunu da çözülmüş olur. ve fakat çorap ziyan olduğu içün kimseye çaktırılmamalıdır. çaktırıldığı vakit şöyle diyaloglar yaşanması muhtemeldir;
+ oğlum babanın siyah çorabı nerde? bulamıyorum..
- anne ne biliyim nereye koymuşsa ordadır!
+ zbaaaamm!!!!(terliğin duvara çarpma efekti)
+ eşşek sıpası, gene diktin dimi çorabı?!!
- ohooo dikmekle kalsa.. ehe ehe
+ (zbaaamm!)