beşiktaş'ın yabancı oyuncu konusundaki sorunların aynen devam ettiği hazırlıklardır.
ferrari'ye imza mevcut kontenjanının dolu olmasından dolayı hala attırılamamış halde. zapo'ya 4,5 milyon euro bonservis ödendi bugün "bedelsiz" şekilde kiralanmaya çalışılıyor. sırf kontenjan boşaltmak için belki adamın oynayacağı takımdan alacağı paranın bir kısmını da beşiktaş ödeyecek.
bobo'nun gitmesi olayı hala netlik kazanmadı. yunanistan ligi'ni ne zannediyor bilmiyorum ama kafayı takmış durumda. bobo'yu zaten genel itibariyle beğenmeyen bir adamım, 6 milyon verildiği anda satılsın sağlam çakmış oluruz.
delgado konusu muamma. adam geçtiğimiz sezon başından beri sakatmış, devre arasında "ameliyat olayım" diyor, izin verilmiyor üstüne sakat adamın ne olacağı belli değilken aynı dönemde 7,5 milyon dolara bonservisi ülker'den alınıyor. ülker-beşiktaş ilişkisi bence irdelenmeli bu noktada. beşiktaş sakat bir adamın bonservisini neden alıyor? üstüne 6 ay önce bonservisi alan adamlar delgado bugün kabul etse, alacaklarına karşılık sözleşme feshi yapacaklar. e 6 ay önce ödenen 7,5 milyon dolar? son 1 senede çöpe atılan sadece bonservis bedeli etti mi 10 milyon euro? üzerine bu adamlara ödediğin paralar, alamadığın verim var.
daha kontenjan dolu, beşiktaş şunla anlaştı, bunu getirmeye çalışıyor haberleri çıkıyıyor. lan idmana çıkan ferrari imza atmadı daha? delgado inat ediyor, "sözleşmem belli, geçen sezon süper bir sözleşme yaptım, paramı alırım" diyor.
gordon zor bela kiralandı, senede adama 340.000 euro para ödenecek. kiralandığı takım "ben bu adamın parasının bir miktarını öderim" diyor. 2 milyon euro bonservis öde, oynatama, verim alama, başkasına kirala, kira bedeli alamadığın gibi, cebinden para öde.
işte bu gibi mali aptallıkları yapan yönetim takımın en verimli yabancısı tello para isteyince "denge" edebiyatı yapıyor.
lan sadece bonservis bedeli olarak son 1 senede 10 milyon euro, 1,5 senede 12 milyon euro çöpe atılmış. bu adamların aldığı paralarla beraber, yaklaşık 16 milyon euro sadece 3 futbolcudan kaynaklanan zarar.
işte böyle bir ortamda süren hazırlıklardır.
o değil de, denizli "yıldıray'ı istiyorum" dedi, adam antep ile görüşüyormuş ve olumlu yaklaşıyormuş. antep'in verip, beşiktaş'ın veremediği nedir cidden merak etmiyor değilim.