efendime söyliyeyim; geçtiğimiz cumartesi gecesi hemen hemen saat 03:00' e kadar kendisiyle sohbet etme şerefine nail oldum. tabiki bir çok konuya değindi, lakin sığ bir insan olduğum için istenmeyen adam la aralarında geçen muhabbete dinleyek ortak olabildim sadece.
güzeldi hacım, şeref duydum.
+ ördekler hangi bara girmez?
- tabiki bardak..
takılmıyorum haa, hem ne haddime. ayrıca demezler mi bana: '' höst ulan! ağır olda molla desinler '' kaldı ki kuş kadar beynimizle! töğbe töğbe.
Tamam tamam, sustum. hatta uzuyorum ufaktan, fakat değinmeden geçemeyeceğim;
abi, viskini yudumlayınca ve ufak ufak dilin sürçmeye başlayınca çok tatlı oluyorsun be.
son olarak ellerinden öper, '' tiz zamanda tekrar nasıl yakaların '' duygu ve düşüncesi içerisinde olduğumu bilmeni isterim..