yılmaz özdil'in desteksizce saçmaladığı yazıdır. insanları hayatları boyunca yaptıkları tek eyleme göre mi değerlendireceğiz. sen geçen sınavda beni çalıştırmıştın, şimdi anamı sikiyorsun ama olsun, çünkü sen beni çalıştırmış ultra mega bir kahramansın mı diyeceğiz? eğer öyle diyeceksek hangi haraketlerini referans alacağız? yaptığı en etkili olanını mı? çok süper bi pederdi arada oğlan çocuklarını taciz ederdi ama olsun çok süper bi pederdi mi diyeceğiz? insanın bir kere kahramanca, doğru bir şey yapması yaptığı her şeyi doğru kılar mı? dahası bahsi geçen olayda yapılan eylem kahramanlık mıdır*? dahası herhangi bir suçla yargılanıp beraat etse bu insanı hain mi yapar*? varsayalım ki bahsi geçen eylem sabit, bu eylem suç mudur, eğer suçsa hangi şartlarda suçtur**?
ancak ve ancak
tek başına ele aldığımızda devletin bireylere yapıştırmaktan çekinmediği yaftadır. politik çıkarlarına göre devlet insanı yaptığı eylemden kahraman da ilan edebilir ve ya gene aynı eylemden hain de ilan edebilir. bahsi geçen yazıda kıbrısa yüzerek giren bir grup askerin aldığı istihbarat yanlış çıksa ve rumlar onları yakalasaydı, devlet bu askerler emir almadan haraket etmiş bize verin yargılayıp hapse atalım der, savaş çıkarmaya çalışan provakatör vatan hainleri olarak ilan ederdi onları; askerlerin oraya giderkenki amaç ve devlete bağlılıklarında hiç bir değişikilik olmasa da. ve ya bir başka örnek olarak (bkz: yeşil). yani sizin mantaliteniz, devlete bağlılığınız, askere gitmişliğiniz, devlet adına gönüllü hizmetleriniz birer hiçtir. devlet sizi ne şekilde kullanırsa daha güçlü olacağını düşünüp ona göre sizi yaftalar. toplumun devlete olan güvenini sağlamlaştırmak adına ve ya dış güçlerle olan dengeleri korumak adına bir kahraman da olabilirsiniz bir hain de sizin bireysel değerlendirmenizi yapmaz o. kim demişti hatırlamıyorum şimdi ama şöyle bir söz işitmiştim zamanında biz devleti severiz iş ki devlet bizi sevsin.
ha bi yandan da devletin bu yaptığı kalleşlik ikiyüzlülük müdür hayır değildir. Aslında doğru olandır. Devlet bireysel ödüllendirme ve ya cezalandırma mekanizması değildir ki. toplumun iyihal'inin en yüksek seviyede tutmak görevinde bir oluşumdur bu amaç için de bireylere ve hatta küçük gruplara yapılan haksızlıklar göze alınabilir genelin yararına olacaksa.