hiç unutmam, 5 gün sonra fenerbahçe - trabzonspor maçı vardı. normalde ayın 20sinde yanıma gelecek olan, izmit'te ikamet eden bir arkadaşım ısrarlarım sonucu 16 ağustos'ta yanıma gelmişti. o gece saat 2 gibi yanıma geldi. aramızda aynen şu diyalog geçti;
- ya uyuyamıyorum, içimde çok kötü bir his var.
+ sıcaktandır.
- rüyama dedem girdi, eve çağırdı beni.
+ ...
- ben bi annemi ariyim abi, yoksa içim rahat etmicek.
annesini aradı ama ulaşamadı. uzatmıyayım, arkadaşım o depremde bütün ailesini kaybetti. bir şekilde o kurtulmuştu ama olanlardan hep kendini sorumlu tuttu, orada olsaydı ya da o an yola çıksaydı ailesini kurtarabileceğini düşündüğü için kendini suçladı. geçen seneye kadar psikolojik tedavi gördü ve o günden beri maç izleyemiyor.