dün, başbakanlık yaptığı ülkenin insanına verdiği değeri çok açık biçimde göstermiş kişi.
münevver karabulut cinayetinin üstünden 135 gün geçti. katil yakalanamadı. münevver karabulut'un üstüne morgda bulunan başka bi cesetten sperm bulaştı. sayın cerrah 'kızlarına sahip çıksalardı.' dedi.
bütün bunlar olduktan sonra recep tayyip erdoğan, mahalle kahvesinde okey oynarken kafasını kaldırıp bi an tv'ye bakıp yorum yapan herhangi biri gibi -asla başbakan gibi değil- fütursuzca yorum yapıyor. şöyle ki:
"Kendi başına bırakılan ya davulcuya ya zurnacıya. Davulcu, zurnacı kızmasın. Bununla ne demek istediğimi anlıyorsunuz."
bütün bunlara şaşırmıyorum artık. "kızlarına sahip çıksalardı" diyen adamın, "zaten çıplaklardı" diyen adamın arkasında duran birinden bahsediyoruz sonuçta. memleketimden insan manzaraları...şaşıracak bi şey yok.
ha bi de; münevver karabulut'un kafasını kesen cem garipoğlu'nu saklayan babayla, sevim tanürek'i ezen burak erdoğan'ın arkasını temizleyen baba arasındaki 7 farkı bulun lütfen. bu noktada rte'nin açıklamasına şaşıran arkadaşlar-ki eğer varsa- belki olayı daha makul karşılayabilirler.
son olarak, bi başbakan olarak sayın rte böyle bi açıklama yapacak hakkı kendisinde görüyorsa, bunun tek sebebi bu açıklamaya tepki göstermeyecek bi halkın varlığından emin olmasıdır. böyle bi halkın var olması beni şaşırtıyor. yüz kişiden kırkı bu söylemde cidden hiçbir sorun göremiyor mu?
dilerim sayın rte, bi gün karabulut ailesinin ve tanürek ailesinin yaşadığı tüm hüsranı (kayıplarından değil kayıplarının ardından yaşadıklarından bahsediyorum) öder.