fenerbahçe, türk futbolu ve aziz yıldırım için bir mihenk taşıdır. o gelene kadar türkiye'ye gelen brezilyalı sayısı bir elin parmaklarını geçmiyordu belki de... akıllarda kalan didi vardı, çok eskilerde, galatasaray'da taffarel ve capone vardı, bir ara marcio ce-e yaptı. bir de carlos alberto parreira...
devre arasında dertlere çare olması için, apar topar ilk uçakla istanbul'a getirildiğinde herkesin ağzı kulaklarındaydı, ne de olsa brezilyalı'ydı, dna'sında topçuluk vardı... yaşı biraz problemdi ama olsun, aramızdaki yaş farkı ilişkimiz için sorun teşkil etmemeliydi...
nihayetinde 3 maç sonra maskesi düştü, biz her brezilyalı'nın topçu olmadığını anladık, buna karşılık türk futbolunda kona-moşe-kuşe üçlüsü ile başlayan afrika furyasının ardından simao ile brezilyalı furyası başladı...