sadece tek bir kitabını okusam da beni yarattığı büyü ve gerçek arasında dolanan dünyasıyla etkileyen yazar. cümlelerle dans ediyor, kelimeleri eğip büküyor. top sakallı alnı açık gözlüklü bir adam, üzerinde rengarenk bir elbise, elinde tahta kaşıkla bir kazanı karıştırıyor. baharatlar, çiçekler, hayvan ve insan uzuvları, farklı farklı duygular serpiştiriyor içine ve hindistan oluveriyor kazanın içindeki sıvı. öyle bir amcamız işte, geceyarısı çocuklarını bitirdikten sonra onu hep bir büyücü olarak hayal ettim, ancak bir büyücü kelimelere renkler kazandırabilir, hem başını döndürüp hem de okuyucuyu en son durakta memnuniyetle indirebilir. Ölene kadar sürecek olan ölüm fetvasına inat o cesur kitaplar yazmaya devam etsin. şeytan ayetlerini türkçe okuyamamaksa hala üzer beni.