sputnik'in dünya yörüngesine orturtulmasıyla abd'nin cakası fena bozulmuştur. olayın hemen sonrasında abd başkanı jfk'in "biz de yapacağız, hem de daha iyisini, biz ay'a insan göndereceğiz" biçiminde etekleri tutuşmuş vaziyette verdiği demeç meşhurdur.
ve evet abd'de ay'a insan göndermiştir ama amaç bu değildi sovyetler sputnik'i başarılı bir şekilde uzaya fırlatırken. "ucuna bir mekik bağlayıp uzaya gönderebiliyorsam, ucuna atom bombası bağlayıp washington'a da gönderebilirim" mesajı vermiştir ve bunun cevabı ay'a insan göndermek değil topraklarına yapılan füze tehtidini durdurmaktır. ki abd'nin bu tarihten sonra bugüne tüm çabası bu yönde olmuştur. (bkz: füze kalkanı projesi) (bkz: yıldız savaşları projesi)
ama tabii olan olmuş o güne kadar her türlü tehtitten azade olan abd'nin de nükleer saldırıya açık olduğu gerçeği soğuk savaşın en sert günlerinin yaşanmasına neden olup avrupalıların nato'da daha fazla söz hakkı talep etmeleri, fransa'nın nato'nun askeri kanadından ayrılması, avrupa birliği,* ve alman şansölyesi konrad adenauer'in de gaulle ile birlikte "atlantik'ten urallar'a avrupa evi" projesiyle sovyetler'i avrupa için makbul bir ortak diye tanımlamaları ile sonuçlanmıştır.
bütün bu olayların sonucunda abd kendi ekonomik menfaatlerini kendi başına koruma amaçlı tek taraflı operasyonlara girişmeye başlamış olup bunun en meşhur iki örneği vietnam savaşı ve halen devam eden ırak işgali'dir.