sezen aksu ve arkadaşları

entry2 galeri
    1.
  1. 21, 22, 24 ve 25 temmuz tarihlerinde cemil topuzlu harbiye açıkhava tiyatrosunda gerçekleşecek olan konserler serisi.
    sezen aksu bu sefer çok farklı..bambaşka geliyor.

    --spoiler--

    Sanki okul günlerime geri döndüm

    'Sezen Aksu ve Arkadaşları'ndan Ege-Akdeniz çıkarması! Fahir Atakoğlu, Erkan Oğur, Aykut Gürel'in aralarında olduğu arkadaşlarıyla Sezen Aksu 21-22-24 ve 25 Temmuz'da Harbiye Açıkhava'da gerçek anlamda bir müzik ziyafeti çekmeyi hedefliyor. Aksu yazlığında dersine çalışıyor 'Arkadaşları' prova yapıyor!
    Sezen Aksu'nun arkadaşları ile buluşmak üzere Üsküdar Paşalimanı'nda bulunan Tekel Müzesi ve Kültür Merkezi'ne gidiyorum. Kültür merkezinin her odasından başka bir ses yükseliyor. Üst katta dansçılar çalışıyor, alt katta Sezen Aksu'nun arkadaşları... Arkadaş deyip de geçmeyin... Onlar Türkiye'nin kendi alanındaki en önemli müzisyenleri arasında bulunan Erkan Oğur, Fahir Atakoğlu, Aykut Gürel, Orhan Topçuoğlu, Cem Tuncer, Murat Yeter, Fatih Ahıskalı, Özer Arkun, Serdar Barçın ve Seden Gürel...

    DÖRT GÜN SAHNEDELER
    Projenin yönetimini üstlenen Yaşar Gaga, projeyi anlatıyor: "Sezen Hanım bu konserlerde doğduğu, köklerinin olduğu Ege ve Akdeniz şarkılarını söyleyecek. Bu grup, Sezen Aksu ile gerçekten yıllarca birlikte müzik yaptığı arkadaşlarından kuruldu. Rembetiko'dan alaturka şarkılara, Dördüncü Murat'ın hicaz sirtosundan Rumca'ya kadar 30-35 eser seslendirilecek. Müziğin öne çıktığı, Sezen Aksu'nun saf sesini dinleyeceğiniz bir proje. Aslında bu çalışma yurtdışı için hazırlandı çünkü Sezen Hanım sık sık yabancı festivallere davet ediliyordu. Ama ortaya o kadar renkli, o kadar güzel bir çalışma çıktı ki, o da bunu önce kendi dinleyicisi ile paylaşmak istedi. O yüzden 21-22-24-25 Temmuz tarihlerinde Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda Most Production'ın düzenlediği 'Açıkhava Konserleri'nde sahneye çıkacak." Yaşar Gaga bir çırpıda bunları anlatırken Fahir Atakoğlu ve Aykut Gürel yönetimindeki orkestra da provalara başlıyor. Sezen Aksu Mordoğan'daki yazlığında tatilde. Onun yerine şarkıları konserlerde kendisine vokal yapacak olan Seden Gürel söylüyor. Biz 'Harmandalı'ndan 'Kavaklar'a kadar repertuvarda yer alan şarkıları dinlerken, Yaşar Gaga'nın telefonu çalıyor. Sezen Aksu tatilde ama aklı provadaymış onun için de sık sık arıyormuş. Artık röportaj vermediğini bildiğim Sezen Aksu'ya hal hatır sormak için telefonu alıyorum. Bir neşeli, bir heyecanlı, bir coşkulu... Şaka yollu, "Arkadaşlar çalışıyor mu?" diye soruyor, ben de fırsattan istifade konuya giriyorum: "Şahane burası. Herkes ne kadar eğlenerek prova yapıyor bir görseniz... Bütün starlar buluşmuş!" diyorum. Sonra Sezen Aksu anlatıyor:

    DERSiME ÇALIŞIYORUM
    "Güya buraya tatil yapmaya geldim ama çocuk gibi ders çalışıyorum. Gece-gündüz şarkı ezberliyorum. Çünkü bu yepyeni bir repertuvar. Portekizce şarkı bile var. Tabii içinde daha önceden bildiğim şarkılar da var ama onları da söylemeyeli uzun zaman oldu. Yani okul günlerine geri dönmüş gibi hissediyorum kendimi... Bizim topraklarımızın, Akdeniz'in Ege'nin tadını ortaya çıkaran bir proje oldu. Ben bu projenin içinde, olması gerektiği kadar varım. Yani, bütünün bir parçasıyım. Yurdışından çok teklif alıyorduk. Onun için böyle özellikli bir çalışma yaptık. Benim solist olarak öne çıkabileceğim virtüöz müzisyenlerle birarada olduğum için çok mutluyum. Bir bilseniz, benim için de ne kadar büyük bir coşku bu..." "Heyecanlı mısınız?" diyorum, "Ben hep heyecanlıyım. Birlikte üretim yaptığım arkadaşlarımla büyük bir proje içinde olmak, heyecandan çok coşku..." diyor. Bir-iki gün sonra istanbul'a gelip, kendisinin de provalara katılacağını söylüyor, vedalaşıyoruz.

    PROVADAN NOTLAR:
    Orkestra düzenlemeleri Fahir Atakoğlu ve Aykut Gürel tarafından yapılan ve çok özel bir repertuvardan oluşan konserlerde orkestrada, Erkan Oğur (perdesiz gitar), Orhan Topçuoğlu (perküsyon) Murat Yeter (davul-perküsyon), Cem Tuncer (gitar), Fatih Ahıskalı (ud-cümbüş), Özer Arkun (çello), Serdar Barçin (üflemeli sazlar), ve Seden Gürel (vokal) yer alıyor.
    Ekip beş gün boyunca öğlen saatinde başlayıp gecenin geç saatlerine kadar prova yapacak. ilk gün provasına yurtdışında olduğu için Erkan Oğur katılamadı.
    10 kişi sahne üzerinde ama sahne arkasında onun üç katı insan çalışıyor.
    Gerçekten arkadaş olan müzisyenler, çoğu zaman gözleriyle anlaşıyor.
    Seden Gürel her şarkı öncesi iPod'unu kulağına takıp, Sezen Aksu'nun şarkıyı nasıl söylediğini dinliyor.
    Fahir Atakoğlu'nun neşesi, Aykut Gürel'in enerjisi, Murat Yeter'in ise işi hiç bitmiyor!

    Mola verildiğinde Fahir Atakoğlu ve Aykut Gürel'in yanına gidiyorum. Bu projenin beyinlerinden, orkestra şefleri Atakoğlu ve Gürel sorularımı yanıtlıyor:

    Bu orkestrayı yönetmek kolay mı?
    Fahir Atakoğlu: Aslında yönetmek diye bir şey yok. Çalarken ortaya çıkıyor her şey. Zaten herkes kendine özgü bir renge ve üsluba sahip. Onlar müziğe vereceklerini veriyorlar. Açıkçası bir grup müziği yapıyoruz ve Sezen Aksu'ya değil de Sezen'le çalıyoruz. 'Bir grubuz' mantığında ve güzelliğinde bir proje. Enternasyonel bir grup olsun, daha fazla festivallerde, konser salonlarında çalalım diye yola çıktık. Şu ana kadar Sezen Aksu'ya eşlik ediliyordu ama bu grupla artık beraber çalınacak. Aykut Gürel: Ben de bu işe Sezen'e çalmak değil de Sezen'le çalmak gibi bakıyorum. Yani sanki biz bu grubu kurduk da "Sezen bizimle söyler misin?" gibi bir mesele bu. Bugüne kadar Sezen Aksu konserlerinden çıkarken hissettiklerinizden biraz farklı olacak bu konserin duygusu. Müzik ve Sezen Aksu ilk kez bu kadar saf olacak. Amaç, herkes çalarken de Sezen söylerken de rahat duymak.

    Daha önceki konserlerde Sezen Aksu'nun sesini rahat duyamıyor muyduk?
    Büyük gruplarda haliyle repertuvardan da konserin kurgusundan da kaynaklanan CD gibi müzik yapılıyor. CD'deki şarkıyı çok beğenen adam onu dinlemek istiyor çünkü. O zaman sahnede sen de ona yakın çalıyorsun. Ama şimdi, 'düzenleme' dediğimiz şeyin içindeki o bir sürü elemanı çıkarıp şarkının özüne dönüyoruz. Mesela bir ud ile Sezen yalnız kalacak sahnede.

    EGOSUZ MÜZiSYEN OLUR MU!
    Bireysel çalışmalarınız da var. Konser tarihlerinde eksiksiz buluşmanız biraz zor olmayacak mı? F.A.: Hayır, kendi takvimimizi ona göre ayarlayacağız.
    A.G.: Bunu akort etmek sorun değil.

    Ego savaşı olur mu aranızda?
    A. G: Egosuz müzisyen olur mu! Ama biz egolarımızı değil, müziği önemsiyoruz.
    F.A.: Bir insan ne zaman müzisyen olur biliyor musunuz; bir grubun içinde çalarken kendi çaldığını değil de, çıkan müziği dinlediği zaman. Bu grupta herkes müzik için çalıyor.

    ***

    iÇiMiZDEN GELDiĞi GiBi...

    Repertuvarı kim belirledi?
    A.G.: Sezen, Ege ve Akdeniz topraklarından kendi hayatına dokunan, sevdiği şarkıları derledi. Buradaki tüm müzisyenlerin solo albümleri de var, kendi şarkılarından da çalacaklar. Bu şarkıların bir kısmı ilk defa dinlenecek bir kısmı ise dinleyicilerin uzun zamandır duymadığı, özlediği şarkılar. Yepyeni bir repertuvar. Diyorum ki, keşke sahnede çalmıyor olsam da bu konseri ben de dinlesem. Sezen keyif aldığı bir ortamda nasıl içinden geldiği gibi şarkı söylerse; öyle olacak. Biz de onun canının istediği gibi çalacağız.
    F.A.: Yani dört akşam üst üste aynı konsere gelseniz hepsinde farklı melodiler yakalayacaksınız. Hiçbiri birbirinin aynı olmayacak.
    A.G.: Caz da öyledir ya, sayıyla matematikle gitmez...
    F.A.: Müziğin özgürlüğü!

    --spoiler--
    0 ...